Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 42
253. Biz elçilerin bazılarına diğerlerinden farklı meziyetler lutfettik. Allah onlardan kimiyle konuştu, kimini de daha üst derecelere yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik. O'nu Cebrail ile destekledik. Eğer Allah dileseydi bunların arkasından gelen toplumlar, kendilerine açık belgeler geldikten sonra, artık birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler, kimi inandı, kimi de Allah'tan gelen gerçekleri örtbas ederek kâfir olmuş oldu. Ne var ki, Allah dilediğini yapandır.
254. Ey iman edenler! Ne alışverişin, ne dostluğun ve ne de şefaatin olmadığı gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan, Allah için harcayın. Ve bilin ki, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, varlık sebebine aykırı davrananlardır.
255. Allah ki, O'ndan başka gerçek ilah yoktur; her zaman diridir. Bütün varlıkların tek yöneten ve gözeteni O'dur. Ne uyuklama tutar O'nu, ne de uyku. Yeryüzünde ve göklerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan kendisinin yanında kim kime şefaat edebilir? O yarattıklarının geçmişlerini ve geleceklerini bilir. Oysa O dilemedikçe, insanlar O'nun ilminden hiçbir şey edinemez, hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun sonsuz kudret ve egemenliği gökleri ve yeri kaplamıştır. Göklerde ve yerde olanların tümünün korunup desteklenmesi O'na ağır gelmez. Gerçekten yüce ve büyük olan yalnızca O'dur.
256. Artık dine girmekte baskı ve zorlama yoktur. İslâm yeryüzünde duyulup bilinmek suretiyle doğruluk, sapıklıktan ayrılıp belli olmuştur. O halde şeytânî güçlere ve düzenlere uymayı reddedenler ve Allah'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam kulp olan İslâm'a tutunmuşlardır. Zira Allah herşeyi işitendir, herşeyi bilendir.