Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 409
42. De ki: Yeryüzünü dolaşın ve sizden önce yaşamış olan günahkarların, sonlarının ne olduğunu görün. Onların çoğu, Allah'tan başka varlıklara ve güçlere tanrısal nitelikler yakıştırmışlardı.
43. Geri çevrilmesi mümkün olmayan kıyamet günü, Allah tarafından gelmezden önce, yönünü tam ve doğru olan dine İslâm'a çevir. O gün insanlar cennetlik ve cehennemlik olarak bölük bölük ayrılırlar.
44. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden, inkârının sorumluluğuna katlanacaktır. Doğru dürüst işler yapanlar ise, kendilerine cennetteki konakları hazırlamış olacaklardır.
45. Bu da inanıp doğru dürüst işlerde bulunanları, lütfundan mükafatlandırmak içindir. Şüphesiz Allah, kendisinden gelen gerçekleri örtbas edenleri sevmez.
46. Ve O'nun alametlerinden biri de, rüzgarları yağmurun yağacağına, aşılamanın yapılacağına dair, müjdeciler olarak göndermesi ve böylece kendi rahmetinden size tattırması, koyduğu yasalar gereği, denizlerde gemileri yüzdürmesi ve lütfundan rızkınızı aratıp buldurması da, yine O'nun alamet ve işaretlerindendir ki, böylece belki şükredenlerden olursunuz.
47. Ey Muhammed! Senden önceki toplumlara da kendi içlerinden peygamberler göndermiştik ve onlar açık belgeler ve mucizelerle geldiler, ama çoğu inanmayıp, günahkar oldular. Biz de, günaha batıp giden suçlulardan intikam aldık. Zaten mü'minlere yardım edip, onları başarıya ulaştırmak bize düşen bir haktır.
48. Öyle bir Allah ki, rüzgarları gönderir ve bulutları kaldırıp nasıl dilerse, öylece yayar, dilediği gibi dağınık veya parça parça bir hale getirir, derken bir de bakarsın, onların arasından yağmur yağmaya başlamıştır. Bu yağmuru kullarından dilediğinin arazileri üzerine yağdırıp, onları sevince boğar.
49. Halbuki onlara yağmur yağdırmadan önce, hepsi de ümitlerini kesmiş durumdalardı.
50. Artık sen, Allah'ın rahmet izlerine bir baksana; ölü toprağa nasıl can veriyor. Şüphesiz ki O, ölüleri de elbette diriltecektir. Zaten O'nun gücü herşeye yeter.