Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 381
45. Ve gerçek şu ki, biz kavmine: “Yalnızca Allah'a kulluk edin” desin diye Semûd toplumuna da, kardeşleri Salih'i göndermiştik. Onlar bunun üzerine, birbirleriyle çekişen ve düşmanlık eden iki guruba ayrılıvermişlerdi.
46. Salih, bu ilâhî mesaja karşı çıkanlara: “Ey kavmim!” dedi. “İyiliği ummak yerine, neden kötülüğün çarçabuk sizi bulmasını istiyorsunuz? Belki acınıp, esirgenirsiniz diye niçin, Allah'tan günahlarınızın bağışlanmasını istemiyorsunuz?”
47. “Biz sende ve seninle beraber olanlarda uğursuzluk görüyoruz” diye karşılık verdiler. Salih: “Uğursuzluğunuz Allah yanında, kötü amellerinizden dolayıdır. İşin gerçeği sizler, sınanan bir toplumsunuz” dedi.
48. Ve o şehirde, bozgunculuk yapan, düzen ve uyumdan yana olmayan, dokuz kişilik bir çete gurubu vardı.
49. Bunlar Allah adına yemin ederek, aralarında anlaşıp: “O'na ve ailesine geceleyin baskın yapalım ve onların hepsini öldürelim” sonra da O'na arka çıkacak kimseye rahatlıkla: “O'nu öldürmediğimiz gibi, öldüreni de bilmiyoruz ve şüphe yok ki biz, doğru söylüyoruz” dediler.
50. Onlar bir hile ve düzen planladılar, biz de onlar farkında değilken, hilelerini başlarına geçirecek bir plan kurduk.
51. Ve sonra bak onların kurduğu bütün tuzakların sonu ne oldu, onları ve onların peşinden giden toplumun hepsini yerle bir ettik.
52. Ve işte onların yaşadığı yerler, yaptıkları haksızlıklardan dolayı, şimdi bomboş. Bu olayda bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için, mutlaka bir ders vardır.
53. İman edip kötülükten sakınıp, yolunu Allah'ın kitabıyla bulanları ise kurtardık.
54. Ve Lût'u da kavmine peygamber gönderdik. Hani O kavmine: “Bu çirkin eylemi, insanın yapı ve yaratılışına aykırı olduğunu göre göre nasıl işliyorsunuz?” demişti.
55. Gerçekten kadınları bırakıp da, şehvetle erkeklere mi yöneliyorsunuz? Hayır, işin gerçeği siz, ne yaptığını bilmeyen bir toplumsunuz!