Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 274
65. Ve Allah, gökten yağmur yağdırır da, yeryüzünü ölümünden sonra diriltir. Şüphesiz bunda kulak verip dinleyen bir toplum için ibretler vardır.
66. Doğrusu sizin için, davarlarda da ibretler vardır. Karınlarındaki fışkıyla kan arasında oluşan halis sütü içirmekteyiz size; ve süt, içenlerin boğazından kayıp gitmede.
67. Hurma ağacının meyveleriyle, üzümlerden de hem şarap yaparsınız, hem de güzel bir rızık elde edersiniz. Şüphe yok ki, bunda aklını kullanan topluluklar için bir ders ve ibret vardır.
68. Ve bir de, Rabbinin arıya: “Dağlarda, ağaçlarda ve insanların hazırladıkları kovanlarda, kendine yuva edin” diye vahyettiğini.
69. Ve ona: “Sonra bütün meyvelerden yiyerek bal toplayıp ve mutlak bir boyun eğmişlikle Rabbinizin yollarını izleyin” diye vahyettiğini düşünün. İşte bundan dolayıdır ki, onların karınlarından çeşitli renkte ballar çıkar, onlarda şifa var insanlara. Şüphe yok ki, bunda da düşünen kimseler için ders ve ibretler vardır.
70. Ve sizi Allah yarattı, zamanı gelince de öldürecek, içinizden hayatın en kötü düşkünlük çağına, kocalığa kadar ömür sürdürülenler de vardır ki, bildikleri şeyi bilmez hale gelirler. Şüphe yok ki, Allah herşeyi bilir, herşeye gücü yeter.
71. Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün kılmıştır. Hal böyleyken, rızkı kendilerine fazla verilmiş olanlar, bu rızıklarını elleri altında bulunan işci ve kölelerine verip, onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler. Peki böyle yapmakla, Allah'ın rızık nimetini bile bile inkâra mı kalkışıyorlar?
72. Ve Allah size, kendi cinsinizden eşler yarattı. Eşlerinizden de size oğullar ve torunlar verdi ve tertemiz şeylerle de sizi rızıklandırdı. Hal böyleyken, insanlar kalkıp, yine de asılsız boş şeylere inanıp, Allah'ın nimetine karşı nankörlük mü yapacaklar?