Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 185
62. Ama barış yanlısı gözükmekle, niyetleri sadece seni aldatmaksa, o zaman bil ki Allah sana yeter. O'dur seni yardımıyla ve mü'minlerle destekleyen.
63. İnanmış kimselerin kalplerini, O bağdaştırdı, kaynaştırdı. O inanmış kimseler ki uğrunda, yeryüzündeki herşeyi toptan harcasaydın, onların kalplerini birbirine ısındırıp kaynaştıramazdın; ama işte Allah onları biraraya getirdi. Gerçekten de Allah yaptığı herşeyi yerli yerince yapar ve en yüce iktidar sahibidir.
64. Ey peygamber! Allah sana da yeter, sana uyan inanmış kişilere de.
65. Ey peygamber! İnananları savaşmaya teşvik et. Sizden zor durumlara göğüs germesini bilen yirmi kişi çıkarsa, bunlar ikiyüz kişiye bedeldir. Sizden böyle yüz kişi çıkarsa, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeye kalkışanlardan bin kişiye bedeldir. Çünkü onlar her gerçeği ve bu savaştaki gerçekleri anlayamayan bir topluluktur.
66. Ama yine de Allah, şimdilik yükünüzü hafifletmiş bulunuyor. Çünkü zayıf olduğunuzu biliyor. Şöyle ki: Sizden eğer zor durumlarda, sabretmesini bilen yüz kişi çıkarsa, bunlar ikiyüz kişiyi yenip alteder ve sizden böyle bin kişi çıkarsa, Allah'ın izniyle ikibin kişiyi yenip altedebilir. Çünkü Allah zor durumlarda göğüs gerip dirençli davrananlarla beraberdir.
67. Yeryüzünde küfrün belini kırıp, tam hakimiyet sağlamadıkça hiçbir peygambere esir almak yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarını istiyorsunuz. Ama Allah, sizin için ahiretteki cenneti elde etmenizi istiyor. Çünkü Allah en yüce iktidar sahibi olup, yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır.
68. Allah tarafından, önceden buyurulmuş böyle bir ilke olmasaydı, aldığınız bütün bu esirler yüzünden, başınıza mutlaka büyük bir azap çökerdi.
69. Artık savaşta elde ettiğiniz ganimetlerden, helal ve temiz olarak kullanın ve yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın, şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve acıyandır.