Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 179
17. Ve şunu iyi bilin ki, ey mü'minler! Düşmanı öldüren siz değildiniz, Allah'tı onları öldüren. Onlara attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Bu da Allah'ın güzel bir denemeyle mü'minleri denemesi içindi. Şüphesiz ki Allah, herşeyi iştendir, bilendir.
18. İşte bu denemeydi Allah'ın istediği, Allah kendisinden gelen gerçekleri örtbas edenlerin düzenlerini, hep yıpratarak boşa çıkarandır.
19. Ey Mekkeliler! Sizler zafer mi istiyordunuz? İşte zafer aleyhinize neticelenmiştir. Eğer küfürden ve düşmanlıktan vazgeçerseniz, bu sizin kendi iyiliğinize olacaktır. Her ne kadar çok da olsa, cemaatiniz size fayda etmeyecektir. Çünkü bilin ki, Allah ancak inananlarla beraberdir.
20. Ey mü'minler! Allah'a ve rasulüne itaat edin, bağlılık gösterin ve artık O'nun mesajını işitmiş olduğunuz halde O'ndan yüz çevirmeyin.
21. Ve böylece dinleyip kulak asmadıkları halde, işittik diyen münafıklar gibi olmayın.
22. Gerçek şu ki, Allah katında yeryüzünde hareket eden canlıların en kötüsü ve en bayağısı; aklını kullanamadığı için Allah ve elçisinin buyruklarına karşı sağır ve dilsiz olanlardır.
23. Eğer Allah onlarda iyi bir hal görseydi, onların mutlaka duyup işitmelerini sağlardı. Kaldı ki, onların hakkı duyup, işitmelerini sağlasaydı, dikbaşlı tutumları içinde, kuşkusuz yine haktan yüz çevirirlerdi.
24. Ey iman edenler! Sizi canlandıracak, size hayat verecek, sizi düzeltecek mesajlara çağırdığı zaman, Allah ve elçisinin mesajına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve kişinin yöneleceği yöne göre kalbini o tarafa çevirir veya kişinin arzu ve eğilimlerinin yaptırmaya yönelttiği şeylerden alıkoyup caydırabilir. Sonuçta hepiniz O'nun yanında toplanacaksınız.
25. Felaketler yönündeki imtihan ve belalara karşı uyanık ve duyarlı olun ki, o felaketler sizden yalnız varlık gayesine aykırı hareket edenlere musallat olmaz, hepinize ulaşır ve hepinizi perişan eder. Biliniz ki Allah'ın azabı şiddetlidir.