Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 176
196. Doğrusu benim koruyucum ve yardımcım bu kitabı indiren Allah'tır. Çünkü O'dur, dürüst ve erdemli olanların koruyucusu ve yardımcısı.
197. Sizin O'ndan başka yalvarıp yakardıklarınız, ne size ne de kendilerine yardım edebilirler.
198. Onları hidayete çağırsanız işitmezler. Onların sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler.
199. Ey peygamber! Sen affetme yolunu tut, iyilik ve güzel davranışla emret, cahillerden yüz çevir.
200. Ve eğer şeytandan güç alan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O herşeyi işiten ve herşeyi tam bilendir.
201. Yollarını kitap ve Allah vasıtasıyla bulanlar var ya onlara şeytandan bir kışkırtma dokunduğunda, O'nu hatırlayıp akıllarını başlarına toplarlar da, olup biteni açık bir biçimde kavramaya başlarlar.
202. Kendi inançsız kardeşleri, onları sapıklığa sürüklemek isteseler bile. Sonra doğru olan neyse, onu yapmaktan geri kalmazlar.
203. Ve sen ey peygamber! Bir ayet getirmediğin veya bir mucize göstermediğin zaman. “Onu şurdan burdan toplayıp derleseydin ya” derler. De ki: “Ben sadece Rabbim tarafından bana vahyolunan her ne ise, ona uyarım. Bu vahiy, inanmak isteyen bir toplum için, Rabbinizin katından bahşedilmiş bir kavrama yöntemi, bir yol gösterici ve bir rahmettir.”
204. Bunun için Kur'ân okunduğu zaman, O'na kulak verin, sesinizi kesip dinleyin ki size rahmet edilsin.
205. Ve sen ey peygamber! Alçak gönüllülükle, korku ve duyarlılık içinde, sesini yükseltmeden, sabah akşam Rabbini an ve sakın umursamaz kimselerden olma.
206. Bil ki, Rabbine yakın olan melekler, O'na kulluk yapmaktan asla kibre kapılmazlar ve O'nun sınırsız yüceliğini övgüyle anar ve yalnızca O'nun önünde secde ederler.