Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 14
89. Daha önce, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirlere üstün gelmek için yardım isterlerken, Allah tarafından kendi inandıkları Allah'ın kitabını doğrulayan bir kitap gelip te, ellerindeki Allah'ın kitabından bilip öğrendikleri gerçekler karşılarına dikilince, hemen Allah'tan gelen gerçekleri görmezlikten geliverdiler. Artık, Allah'ın rahmetinden uzak kalmak, o hakkı örtbas eden kâfirlerin üzerinedir.
90. Kullarından dilediğine Allah'ın peygamberlik vermesini kıskandıkları için; Allah'ın indirdiği gerçekleri inkâr etmek suretiyle, kendilerini kötü yolda harcamaları ne kötü bir şeydir. Böylece onlar, gazab üstüne gazaba uğradılar. Bu hakkı örtbas edenler için utanç verici bir azap vardır.
91. Bir de onlara, “Allah'ın indirdiğine inanın” denildiğinde; “Biz yalnızca bize indirilene inanırız” derler, ötesini kabul etmezler. Halbuki O Kur'ân, kendi ellerinde bulunan İlahî kitabı doğrulayan bir gerçektir. Onlara, “Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz, daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz” diye sor.
92. Gerçekten Musa size açık delillerle gelmişti. Ama O'nun yokluğunda hemen buzağıya tapmaya başlamış, varlık sebebinize aykırı davranıp zulmetmiştiniz.
93. Biz o zaman Tur Dağı'nı üzerinize yükseltip, size verdiğimiz ilâhî buyruklara bütün gücünüzle sarılın ve kulak verin diye Musa ile sizden bir söz almıştık. Bütün bu hatırlatmalara rağmen onlar: “Dinledik anladık ama karşı geliyoruz” demişlerdi. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeleri sebebiyle, bunların kalplerini buzağı sevgisi kaplamıştır. De ki: “Eğer iman etmiş kimseler iseniz, imanınız size ne kötü şeyleri emrediyor.”