Vâkıa Suresi 47. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Vâkıa Suresi 96 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 46. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 534 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَكَانُوا يَقُولُونَ اَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَاباً وَعِظَاماً ءَاِنَّا لَمَبْعُوثُونَۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 534
Sayfa 534
İlgili Sure
Vâkıa Suresi
Vâkıa Suresi
Önceki
Vâkıa Suresi 46. Ayet
Vâkıa Suresi 46. Ayet
Sonraki
Vâkıa Suresi 48. Ayet
Vâkıa Suresi 48. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ve biz derlerdi, ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı diriltileceğiz? |
Abdullah Parlıyan | Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? |
Adem Uğur | "Ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten yeni bir bedenle yaşama devam edecek miyiz = bâ's olunacak mıyız?" derlerdi. |
Ahmed Hulusi | Devamlı: 'Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz mi, yeniden diriltileceğiz?' diyorlardı. |
Ahmet Tekin | Ve diyorlardı ki: 'Biz öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı gerçekten biz mi diriltileceğiz? |
Ahmet Varol | Ve derlerdi ki: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?" |
Ali Bulaç | Bir de diyorlardı ki: “- Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi dirilecek mişiz? |
Ali Fikri Yavuz | “Biz,” diyorlardı, “ölüp de toprak ve çürümüş kemikler haline geldikten sonra, yani biz o zaman gerçekten diriltileceğiz öyle mi? |
Ali Ünal | (47-50) Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.” |
Bayraktar Bayraklı | soyle soylerlerdi: «Oldugumuzde, toprak ve kemik yigini oldugumuzda mi, biz mi tekrar dirilecegiz?» |
Bekir Sadak | Ve derlerdi ki, «sahi biz öldükten, toprak ve (ufalmış) kemik haline geldikten sonra gerçekten tekrar diriltilip kaldırılacak mıyız ?» |
Celal Yıldırım | (47-48) Derlerdi ki: “Ölüp toprak olduktan ve çürüyüp kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Önceden gelmiş geçmiş atalarımız da mı (diriltilecek)?” |
Cemal Külünkoğlu | Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?” |
Diyanet İşleri | Şöyle söylerlerdi: 'Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?' |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? |
Diyanet Vakfı | Diyorlardı ki, 'Biz öldükten, toz ve kemiğe dönüştükten sonra mı diriltileceğiz?' |
Edip Yüksel | Ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?» |
Elmalılı ( Sade ) | ve diyorlardı ki: «Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten biz mi bir daha diriltileceğiz? |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ve diyorlardı ki: Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mi? Cidden biz mi mutlak ba'solunacakmışız? |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve derlerdi ki: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?" |
Gültekin Onan | Ve: “Biz ölüp toprak ve kemik olduktan sonra mı tekrar diriltileceğiz?” derlerdi. |
Harun Yıldırım | Bir de «Biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» derlerdi. |
Hasan Basri Çantay | (47-48) Ve diyorlardı ki: '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek olan kimseleriz? Önceki atalarımız da mı?' |
Hayrat Neşriyat | Ve derlerdi ki: Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi yeniden diriltileceğiz? |
İbni Kesir | "Biz toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, diriltilecek miyiz?" |
İlyas Yorulmaz | “Biz gerçekten de öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı diriltileceklermişiz?” derlerdi. |
İnsan Dergisi | Ve ilâhî adaleti inkâr ederek diyorlardı ki: "Biz ölüp toprağa ve çürümüş kemik yığınına dönüştükten sonra mı yeniden diriltilip hesaba çekileceğiz? |
Kadri Çelik | ve diyorlardı ki: "Ne Yani! Biz ölüp de toz ve kemik yığını haline geldikten sonra mı diriltileceğiz yeniden? |
Mahmut Kısa | Ve biz derlerdi, ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı dirileceğiz? |
Muhammed Esed | ve "Ne yani" demiştiler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz? |
Mustafa İslamoğlu | Ve demekte olmuşlardı ki: «Biz öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, mutlaka bizler mi elbette diriltilip kaldırılmış kimseleriz?» |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve diyorlardı ki: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?" |
Ömer Öngüt | -Biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra tekrar mı dirileceğiz? diyorlardı. |
Şaban Piriş | Ve diyorlardı ki: “Biz ölüp de toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi diriltilecek mişiz?! |
Sadık Türkmen | «Ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz yeniden mi diriltileceğiz? |
Seyyid Kutub | (47-48) Ve derlerdi ki: "Ölüp toprak olduktan ve çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Gelip geçmiş atalarımız da mı?" |
Suat Yıldırım | Ve diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?" |
Süleyman Ateş | Ve derlerdi ki: «Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?» |
Süleymaniye Vakfı | “Ölüp toprağa ve kemiklere dönüştükten sonra gerçekten kalkacak mıyız!” diye söylenirlerdi, |
Tefhim-ul Kuran | Ve diyorlardı ki: 'Biz ölüp de toprak olduktan ve kemik yığınına dönüştükten sonra tekrar mı diriltilecekmişiz? |
Ümit Şimşek | Ve şöyle derlerdi: "Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?" |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve derlerdi ki "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltileceğiz?" |
Sureler
Sayfa 534
Mushaf
Mushaf
Vâkıa Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Vâkıa Suresi 46. Ayet
Önceki
Önceki
Vâkıa Suresi 48. Ayet
Sonraki
Sonraki