Vâkıa Suresi 32. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Vâkıa Suresi 96 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 46. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 534 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَفَاكِهَةٍ كَث۪يرَةٍۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 534
Sayfa 534
İlgili Sure
Vâkıa Suresi
Vâkıa Suresi
Önceki
Vâkıa Suresi 31. Ayet
Vâkıa Suresi 31. Ayet
Sonraki
Vâkıa Suresi 33. Ayet
Vâkıa Suresi 33. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ve birçok meyvalar ki, |
Abdullah Parlıyan | Sayısız meyveler içindedirler; |
Adem Uğur | Pek çok meyve (türü) içinde, |
Ahmed Hulusi | Bol meyvalar arasındadırlar. |
Ahmet Tekin | Çok miktarda meyva, |
Ahmet Varol | Ve (daha) birçok meyveler arasında, |
Ali Bulaç | (32-33) Ve tükenmeyen, yenmesi yasaklanmıyan birçok meyveler arasında, |
Ali Fikri Yavuz | Ve bol bol meyveler; |
Ali Ünal | (28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler. |
Bayraktar Bayraklı | (28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. |
Bekir Sadak | (32-33) Eksilmeyen, sonu gelmeyen, alıkonmayan birçok meyvalar arasında ; |
Celal Yıldırım | (28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler. |
Cemal Külünkoğlu | (28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet İşleri | (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (32-33) Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler; |
Diyanet Vakfı | Ve bol meyveler içindedirler. |
Edip Yüksel | Pek çok meyva arasında, |
Elmalılı ( Sade ) | bir çok meyve, |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Bir çok meyve |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ve (daha) birçok meyveler arasında, |
Gültekin Onan | Ve birçok meyveler arasında, |
Harun Yıldırım | (32-33) (hiçbir zaman) kesil (ib tüken) meyen, yasak da edilmeyen birçok (cinsde) meyve (ler) arasında, |
Hasan Basri Çantay | (28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler! |
Hayrat Neşriyat | Bir çok meyve, |
İbni Kesir | Pek çok meyvelerin olduğu, nimetler içindedirler. |
İlyas Yorulmaz | Ve (daha) birçok meyveler arasında. |
İnsan Dergisi | Ve her türlüsünden bol bol meyveler arasında yaşayacaklar. |
Kadri Çelik | ve bol bol meyveler, |
Mahmut Kısa | Ve birçok meyveler. |
Muhammed Esed | Bir de sınırsız çeşitlilikte limitsiz meyveler; |
Mustafa İslamoğlu | (31-32) Ve çağlayıp akar bir su (başında)dırlar. Ve pek çok meyveli bir yerdedirler. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bol meyveler arasında, |
Ömer Öngüt | (32-33) Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan meyveler içinde.. |
Şaban Piriş | Ve daha pek çok meyVeler arasında; |
Sadık Türkmen | Bol meyvalar yanında, |
Seyyid Kutub | (32-33) Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler. |
Suat Yıldırım | Pek çok mevya arasında; |
Süleyman Ateş | Ve (daha) birçok meyveler arasında, |
Süleymaniye Vakfı | Bol meyveler, |
Tefhim-ul Kuran | Pek çok meyveler arasındadırlar. |
Ümit Şimşek | Birçok meyveler arasındadırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve (daha) bir çok meyveler. |
Sureler
Sayfa 534
Mushaf
Mushaf
Vâkıa Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Vâkıa Suresi 31. Ayet
Önceki
Önceki
Vâkıa Suresi 33. Ayet
Sonraki
Sonraki