Vâkıa Suresi 27. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Vâkıa Suresi 96 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 46. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 534 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَاَصْحَابُ الْيَم۪ينِ مَٓا اَصْحَابُ الْيَم۪ينِۜ
Sureler
Mushaf
Sayfa 534
Sayfa 534
İlgili Sure
Vâkıa Suresi
Vâkıa Suresi
Önceki
Vâkıa Suresi 26. Ayet
Vâkıa Suresi 26. Ayet
Sonraki
Vâkıa Suresi 28. Ayet
Vâkıa Suresi 28. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Hesabı sağ taraflarından görülenler, ne mutlu kimselerdir onlar veya kimdir bu hesabı sağdan görülenler |
Abdullah Parlıyan | Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! |
Adem Uğur | Ashab-ı Yemîn (sağcılar, iman edenler) ne ashab-ı yemîndir! |
Ahmed Hulusi | Sağduyulu hareket ederek Allah’ın kitabına iman edip hayata geçirenler, birbirlerine, sabrederek mücadeleyi, merhametli davranmayı tavsiye edenler, güçlü hale gelenler, hayırlı sonuca kavuşanlar! Ne mutlu, sağduyulu hareket edip hayırlı sonuca kavuşanlara! |
Ahmet Tekin | Sağ ashabı ne (mutludurlar) o sağ ashabı! |
Ahmet Varol | "Ashab-ı Yemin", ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin." |
Ali Bulaç | Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!... |
Ali Fikri Yavuz | Ve Ashabı yemîn (yümün ve bereket ehli) ki, ne yümün ve bereket ehlidir onlar! |
Ali Ünal | Sağdakiler; nedir sağdakilerin görecekleri karşılık? |
Bayraktar Bayraklı | Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara! |
Bekir Sadak | Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!. |
Celal Yıldırım | Ahiret mutluluğuna erenler (amel defterleri sağ ellerine verilenler) var ya, ne mutlu o defterleri sağ ellerine verilenlere! |
Cemal Külünkoğlu | Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir! |
Diyanet İşleri | (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! |
Diyanet Vakfı | Sağ tarafta olanlar sağ tarafta olacaklar! |
Edip Yüksel | Sağın adamları, nedir o sağın adamları! |
Elmalılı ( Sade ) | Sağın adamları ise, ne sağın adamları! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ashabı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn! |
Elmalılı Hamdi Yazır | 'Ashab-ı Yemin', ne (kutludur o) 'Ashab-ı Yemin'. |
Gültekin Onan | Ashabu’lYemin, nedir Ashabu’lYemin. |
Harun Yıldırım | Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır! |
Hasan Basri Çantay | Ashâb-ı Yemîn (amel defterleri sağ eline verilenler) ise, ne (mutlu o) Ashâb-ı Yemîn(e)! |
Hayrat Neşriyat | Sağcılar; ne bahtiyardır o sağcılar. |
İbni Kesir | Mutluluğu hak edenler. Mutluluğu hak edenler ne kadar mutludurlar. |
İlyas Yorulmaz | Defterleri sağdan verilenler; nedir defterleri sağdan verilenler? |
İnsan Dergisi | İyi insanlara gelince, ne mutlu o iyi insanlara! |
Kadri Çelik | Dürüst ve erdemli bir hayat yaşayanlara gelince, nedir bu dürüst ve erdemli hayat sürenler(in ödülü)? |
Mahmut Kısa | Ve sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli. |
Muhammed Esed | Bahtiyar kesime gelince: nedir o bahtiyar kesimin (ödülü)? |
Mustafa İslamoğlu | (27-28) Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? Dikensiz kiraz ağaçları (altında)dırlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Defterleri sağdan verilenler, ne mutlu o sağcılara! |
Ömer Öngüt | Sağ tarafta olanlar, ne mutlu sağ tarafta olanlara! |
Şaban Piriş | Kitabi sağından verilenler; nedir o, kitabı sağından verilenler? |
Sadık Türkmen | Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara! |
Seyyid Kutub | Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar! |
Suat Yıldırım | Sağın adamları, nedir o sağın adamları! |
Süleyman Ateş | «Ashab-ı Yemin», ne (kutludur o) «Ashab-ı Yemin.» |
Süleymaniye Vakfı | Uğurlu olanlar sınıfına gelince; ne mutlu uğurlu olan o kimselere! |
Tefhim-ul Kuran | Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir. |
Ümit Şimşek | Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı? |
Yaşar Nuri Öztürk | 'Ashab-ı Yemin', ne (mutludur o) 'Ashab-ı Yemin.' |
Sureler
Sayfa 534
Mushaf
Mushaf
Vâkıa Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Vâkıa Suresi 26. Ayet
Önceki
Önceki
Vâkıa Suresi 28. Ayet
Sonraki
Sonraki