Sureler
Mealler
Sonraki
Alak Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Andolsun, insanlık tarihi boyunca nice Peygamberlere ev sahipliği yapan, ilâhi vahyin merkezi konumunda olan coğrafi bölgelere. Özellikle de incire ve zeytine, yani incir ve zeytin ağaçları bolca yetiştiği için Tin ve Zeytun bölgeleri olarak da bilinen ve birçok peygamberin, özellikle İsa, Davud, Süleyman gibi büyük Peygamberlerin zuhur ettiği, İncil ve Zebur'un vahyedildiği Şam ve Filistin bölgelerine.
2 Andolsun, Allah'ın insanlık tarihinde ilk kez bir Peygamberle, Musa (a) ile aracısız konuştuğu ve ona Tevrat'ın ilk bölümünü vahyettiği yere, kutsal Sina Dağına.
3 Ve İbrahim Peygamber'in (as) Kâbe'yi inşa etmesinden bu yana Arabistan'da barış ve huzurun kaynağı olan ve Son Elçinin (s)  Kur'an vahyini aldığı bu güvenli şehre, Mekke'ye andolsun ki,

Yani bu sözü edilen coğrafyalarda yaşanan tarih şahittir ki, insan vahyin sesini dinler ve izinden giderse yücelir, ona ihanet ederse de en aşağılık konuma düşer. Şöyle ki:
4 Biz insanı, yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihnî ve bedenî özelliklerle donatarak varlık mertebelerinin en yükseğine çıkabilecek bir yetenek ve kapasitede, yani olması gereken en güzel biçimde yarattık.
5 Fakat insan, vahiyden uzaklaşarak asli kişiliğini saptırıp yozlaştırınca, —geçerli kıldığımız kanunlar gereğince— onu varlık mertebelerinin en dibine yuvarlayarak aşağıların aşağısına çeviririz. Kur'an'dan yüz çevirerek şeytanın boyunduruğu altına giren insan, vahşi hayvanlardan daha tehlikeli ve aşağı bir duruma düşer.
6 Ancak Allah'a ve âhiret gününe iman edip bu imana yaraşır güzel işler yapanlar hariç. İşte onlar için, cennette bitip tükenmeyecek muhteşem bir ödül vardır.
7 Öyleyse, ey insan, artık hangi şey sana Dini yalanlatabilir? Bu gerçeklere rağmen, hangi güç seni ilahi adaletin suça ve iyiliğe vereceği adil karşılığı inkâra yöneltebilir? Eğer cennet cehennem, ödül ceza yoksa ve iyilik yapanlarla kötülük yapanlar aynı sonu paylaşacaklarsa, bu Allah'ın hikmet ve adaletine ters düşmez mi?
8 Öyle ya, Allah hükmedenlerin en âdili değil mi? Her adil hâkimden suçluları cezalandırması ve iyileri onurlandırması beklenirken, hâkimlerin hâkimi olan Allah suçu cezasız, iyiliği mükâfatsız bırakır mı?
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالتّ۪ينِ وَالزَّيْتُونِۙ 1
وَطُورِ س۪ين۪ينَۙ 2
وَهٰذَا الْبَلَدِ الْاَم۪ينِۙ 3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ٓي اَحْسَنِ تَقْو۪يمٍۘ 4
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِل۪ينَۙ 5
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ 6
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدّ۪ينِۜ 7
اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَحْكَمِ الْحَاكِم۪ينَ 8
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالتّ۪ينِ وَالزَّيْتُونِۙ
Andolsun, insanlık tarihi boyunca nice Peygamberlere ev sahipliği yapan, ilâhi vahyin merkezi konumunda olan coğrafi bölgelere. Özellikle de incire ve zeytine, yani incir ve zeytin ağaçları bolca yetiştiği için Tin ve Zeytun bölgeleri olarak da bilinen ve birçok peygamberin, özellikle İsa, Davud, Süleyman gibi büyük Peygamberlerin zuhur ettiği, İncil ve Zebur'un vahyedildiği Şam ve Filistin bölgelerine.
1
وَطُورِ س۪ين۪ينَۙ
Andolsun, Allah'ın insanlık tarihinde ilk kez bir Peygamberle, Musa (a) ile aracısız konuştuğu ve ona Tevrat'ın ilk bölümünü vahyettiği yere, kutsal Sina Dağına.
2
وَهٰذَا الْبَلَدِ الْاَم۪ينِۙ
Ve İbrahim Peygamber'in (as) Kâbe'yi inşa etmesinden bu yana Arabistan'da barış ve huzurun kaynağı olan ve Son Elçinin (s)  Kur'an vahyini aldığı bu güvenli şehre, Mekke'ye andolsun ki,

Yani bu sözü edilen coğrafyalarda yaşanan tarih şahittir ki, insan vahyin sesini dinler ve izinden giderse yücelir, ona ihanet ederse de en aşağılık konuma düşer. Şöyle ki:
3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ٓي اَحْسَنِ تَقْو۪يمٍۘ
Biz insanı, yaratılış amacını gerçekleştirmesi için ihtiyaç duyduğu her türlü zihnî ve bedenî özelliklerle donatarak varlık mertebelerinin en yükseğine çıkabilecek bir yetenek ve kapasitede, yani olması gereken en güzel biçimde yarattık.
4
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِل۪ينَۙ
Fakat insan, vahiyden uzaklaşarak asli kişiliğini saptırıp yozlaştırınca, —geçerli kıldığımız kanunlar gereğince— onu varlık mertebelerinin en dibine yuvarlayarak aşağıların aşağısına çeviririz. Kur'an'dan yüz çevirerek şeytanın boyunduruğu altına giren insan, vahşi hayvanlardan daha tehlikeli ve aşağı bir duruma düşer.
5
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۜ
Ancak Allah'a ve âhiret gününe iman edip bu imana yaraşır güzel işler yapanlar hariç. İşte onlar için, cennette bitip tükenmeyecek muhteşem bir ödül vardır.
6
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدّ۪ينِۜ
Öyleyse, ey insan, artık hangi şey sana Dini yalanlatabilir? Bu gerçeklere rağmen, hangi güç seni ilahi adaletin suça ve iyiliğe vereceği adil karşılığı inkâra yöneltebilir? Eğer cennet cehennem, ödül ceza yoksa ve iyilik yapanlarla kötülük yapanlar aynı sonu paylaşacaklarsa, bu Allah'ın hikmet ve adaletine ters düşmez mi?
7
اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَحْكَمِ الْحَاكِم۪ينَ
Öyle ya, Allah hükmedenlerin en âdili değil mi? Her adil hâkimden suçluları cezalandırması ve iyileri onurlandırması beklenirken, hâkimlerin hâkimi olan Allah suçu cezasız, iyiliği mükâfatsız bırakır mı?
8

Sureler

Mealler
Alak Suresi
Sonraki