Tevbe Suresi 94. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Tevbe Suresi 129 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 113. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 187 sayfa numarasında yer almaktadır.
يَعْتَذِرُونَ اِلَيْكُمْ اِذَا رَجَعْتُمْ اِلَيْهِمْۜ قُلْ لَا تَعْتَذِرُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّاَنَا اللّٰهُ مِنْ اَخْبَارِكُمْۜ وَسَيَرَى اللّٰهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 187
İlgili Sure
Tevbe Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Münafıklar, savaştan döndüğünüz vakit, sizden özür dilerler. De ki: Asılsız özürler ileri sürmeyin, çünkü size inanmıyoruz. Allah sizin hakkınızda, gerekli bilgiyi bize vermiş bulunuyor. Zaten Allah ve elçisi bundan sonraki yapıp edeceklerinize bakacak, sonra gizli ve açık herşeyi, hakkıyla bilen Allah'a dödürüleceksiniz de, O size neler yapıyordunuz, hepsini haber verecektir.
Abdullah Parlıyan (Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: (Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; çünkü Allah, haberlerinizi bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resûlü de. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.
Adem Uğur Savaştan döndüğünüzde size mazeret beyan edecekler. . . De ki: "Özür beyan etmeyin. . . Size asla inanmayacağız. . . (Zaten) Allâh bizi, sizin durumunuzdan haberdar etti. . . Allâh ve Rasûlü sizin ortaya koyduğunuzun sonucunu görecek; sonra algılanamayan ve algılanan âlemlerin Aliym'ine döndürülürsünüz! (O da) size yapmakta olduklarınızın anlamını ve sonucunu bildirecek. "
Ahmed Hulusi Savaştan dönüp yanlarına geldiğinizde, size özür beyan edecekler. Onlara: 'Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle güvenmeyiz, inanmayız. Allah bir kısım hallerinizi bize haber verdi. Bundan sonra da, Allah ve Rasûlü amellerinizi görecektir. Sonra, duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilenin huzuruna varacaksınız. Allah, işlemekte olduğunuz amellerinizi birer birer ortaya koyarak sizi hesaba çekecektir.' de.
Ahmet Tekin Yanlarına döndüğünüzde size özür beyan ederler. De ki: 'Hiç özür beyan etmeyin. Size inanmayacağız. Allah sizin haberlerinizi bize bildirdi. Allah da Peygamberi de amellerinizi görecek. Sonra gizli olanı da açık olanı da bilene döndürülürsünüz ve O size yapmakta olduklarınızı bildirir.'
Ahmet Varol Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: "Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O'nun Resulü de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir."
Ali Bulaç Savaştan geri dönüp münafıkların yanına vardığınız zaman, onlar size özür dileyecekler. De ki: “- Boşuna özür dilemeyin, size inanmıyacağız. Doğrusu Allah bize durumunuzdan bir çok haberler verdi. Bundan böyle Allah ve Rasûlü, yaptıklarınızı görecektir. Sonra gaybı ve hazırı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O vakit size, Allah, ne yapmış olduğunuzu haber verecektir.”
Ali Fikri Yavuz Sefer dönüşü kendileriyle karşılaştığınızda sefere katılmamalarıyla ilgili olarak tekrar tekrar mazeretler beyan edecek, önceki mazeretlerini tekrarlayacaklardır. (Ey Rasûlüm,) onlara de ki: “Boşuna mazeret beyan edip durmayın, size asla inanacak değiliz; çünkü Allah, mazeretlerinizin geçersizliğiyle alâkalı nifak ve yalanlarınızı bize bildirdi. Bundan böyle de yapacağınız her şeyi Allah da, Rasûlü de görüp değerlendirecek ve sonra gaybı da şahadeti de (duyu ötesini de, duyuların algı sahasına gireni de) bilen (Allah’ın) huzuruna iade edileceksiniz. O da, bütün yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacaktır.”
Ali Ünal Seferden onlara döndüğünüz zaman, size özür beyan edecekler. De ki: “Boşuna özür dilemeyiniz! Size asla inanmayız; çünkü Allah, yaptıklarınızı bize bildirmiştir. Amellerinizi Allah da görecektir, Peygamberi de. Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.”
Bayraktar Bayraklı Savastan dondugunuzde size ozur beyan ederler. Onlara de ki: «Ozur beyan etmeyin, size inanmayacagiz, Allah haberlerinizi bize bildirmistir. Allah da, peygamberi de isleyeceklerinizi gorecektir. Sonunda, gorulmeyeni ve goruneni bilen Allah'a geri cevrileceksiniz. O, islediklerinizi size haber verecektir.»
Bekir Sadak Münafıklar (savaştan) döndüğünüzde sizden özür dilerler. De ki: Özür dilemeyin ! Elbette size inanmıyoruz. Allah haberlerinizi bize açıkça bildirmiştir. Bundan böyle de Allah da Peygamberi de yaptıklarınızı görecek (ve değerlendirecek). Sonra da (ölüp) gizli ve açık her şeyi hakkıyle bilen (Allah)e döndürüleceksiniz; O da yaptıklarınızı size bir bir haber verecektir.
Celal Yıldırım (Seferden) geri döndüğünüzde (münafıklar) size özür belirttiler. De ki: “Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. (Bundan böyle) yaptığınızı Allah da, Resulü de görecektir. Sonra da görünen ve görünmeyen her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. O da yaptıklarınızı size haber verecektir.
Cemal Külünkoğlu Onlara döndüğünüzde, size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: “Mazeret beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Çünkü Allah bize sizin durumunuzu bildirdi. Bundan böyle davranışlarınızı Allah da Resûlü de görecek. Sonra hepiniz, gaybı da görülen âlemi de bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduğunuz şeyleri size haber verecek.”
Diyanet İşleri Savaştan döndüğünüzde size özür beyan ederler. Onlara de ki: 'özür beyan etmeyin, size inanmayacağız, Allah haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da, Peygamberi de işleyeceklerinizi görecektir. Sonunda, görülmeyeni ve görüneni bilen Allah'a geri çevrileceksiniz. O, işlediklerinizi size haber verecektir.'
Diyanet İşleri ( Eski ) (Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: (Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; çünkü Allah, haberlerinizi bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resûlü de. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.
Diyanet Vakfı (Savaştan gelip) kendilerine döndüğünüzde size özürler sayarlar. De ki: 'Boşuna özür saymayın; size artık inanmayız, ALLAH durumunuzu bize bildirmiş bulunuyor. ALLAH ve elçisi sizin işlerinizi görecek ve sonra da gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O yaptıklarınız her şeyi size bildirecektir.
Edip Yüksel Savaştan dönüp yanlarına geldiğinizde size özür beyan edecekler. De ki: «Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Allah bize, sizin durumunuzdan haberler verdi». Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptıklarınızı görecektir. Daha sonra da gizliyi ve âşikârı bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O vakit O, size neler yapmış olduğunuzu tek tek haber verecektir.
Elmalılı ( Sade ) Yanlarına döndüğünüzde size özür beyan edecekler. De ki: «Özür beyan etmeyin, asla size inanmayacağız! Doğrusu Allah bize durumunuzdan birçok haberler verdi; bundan böyle de Allah ve Resulü yaptıklarınızı görecektir; sonra hepiniz gizliyi aşikarı bilen Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz. O vakit O, size neler yaptığınızı haber verecektir.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Yanlarına avdet ettiğinizde size itizar edecekler, de ki: itizar etmeyin ihtimali yok size inanmıyacağız doğrusu Allah bize ahvalinizden bir çok haberler verdi, bundan böyle de Allah ve Resulü amelinizi görecek, sonra hepiniz o gayb-ü şehadeti bilen hakkın huzuruna götürüleceksiniz o vakıt o size haber verecek neler yapıyordunuz
Elmalılı Hamdi Yazır Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: "Özür belirtmeyin, size kesin olarak inanmıyoruz / güvenmiyoruz (len nümine). Tanrı bize durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Tanrı görecektir, O'nun elçisi de. Sonra gaybı da, müşahade edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O yaptıklarınızı size haber verecektir."
Gültekin Onan Onlara geri döndüğünüzde size özür beyan edeceklerdir. De ki: “Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O’nun rasulü de. Sonra gaybı da müşahade edilebileni de bilene döndürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber verecektir.”
Harun Yıldırım (Seferden) onlara döndüğünüz vakit size özür dermiyan edeceklerdir. De ki: (Bîhûde) özür dilemeyin. Size kat'iyyen inanmıyoruz. Allah, bize (hallerinizden bir çok) haberler vermişdir. (Bundan sonraki) hareketinizi de Allah, Resulü ile beraber, görecekdir. (En) sonra gizliyi ve aşikârı bilen (Allah) a döndürüleceksiniz de O, size, neler yapıyordunuz, (hepsini) haber verecekdir.
Hasan Basri Çantay (O münâfıklar, Tebük’ten) kendilerine döndüğünüz zaman size özür beyân edecekler. De ki: '(Hiç) ma'zerette bulunmayın, size aslâ inanmayacağız! Allah, sizin haberlerinizden bir kısmını gerçekten bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecek, Resûlü de! Sonra, gizli olanı ve görüneni hakkıyla bilen (Allah’)a döndürüleceksiniz; artık (O da) size, yapmakta olduğunuzu haber verecektir!'
Hayrat Neşriyat Kendilerine döndüğünüz vakit de size özür beyan ederler. De ki: Özür dilemeyin. Size katiyyen inanmıyorum. Doğrusu Allah, bize haberlerinizi bildirmiştir. Allah da, Rasulü de amellerimizi görecektir. Sonra hepiniz, görüleni de görülmeyeni de bilene döndürüleceksiniz. O, size neler yaptığınızı haber verecektir.
İbni Kesir Savaştan döndükten sonra, size mazeretler uyduruyorlar. Onlara deki "Bize mazeret uydurmayın, size kesinlikle inanmayacağız. Çünkü Allah, sizin durumunuzu bize bildirdi. Allah yaptıklarınızı görecek ve elçisi de (Allah'ın ona haber vermesiyle) görecek, sonra gizli ve aşikar her şeyi bilen Allah'a döndürüleceksiniz ve yaptıklarınızın hepsini size tek tek haber verecek.
İlyas Yorulmaz Onlara döndüğünüzde size özür beyan ederler. Onlara De ki: “Özür beyan etmeyin, size asla inanmayacağız, Allah bazı haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da peygamberi de (özrünüzün yalan olduğunu gösteren) amellerinizi görecektir. Sonunda, görülmeyeni ve görüneni bilen Allah'a geri döndürüleceksiniz de böylece O, yaptıklarınızı size haber verecektir.”
İnsan Dergisi Seferden dönüp yanlarına vardığınız zaman, size bin bir çeşit mazeretler sayıp dökecekler. O zaman onlara de ki: "Boşunabahaneleruydurup özür dilemeye kalkmayın. Artık size kesinlikle inanmıyoruz. Çünkü Allah, daha biz yoldayken sizinle ilgili her şeyin içyüzünü bize bildirmişti. O hâlde, artık attığınız her adıma dikkat edin! Zira Allah da, Elçisi de, bundansonra nasıl davranacağınızı ve neler yapacağınızı görecektir. Böylece, özgür iradenizle kendi seçiminizi yapmanız için dünyada bir süre daha imtihan edileceksiniz. Ve sonunda hepiniz, gaybı ve şehadeti, yani evrendeki gizli açık her şeyi bilen yüce Rabb'inizin huzuruna çıkarılacaksınız. O zaman Allah, dünya hayatında yaptığınız her şeyi size bildirecek ve herkese hak ettiği karşılığı tam olarak verecektir."
Kadri Çelik (Ve) onlar, (seferden) döndüğünüzde size bahaneler arzedecekler! De ki: "(Asılsız) özürleri ileri sürmeyin, (çünkü) size inanmıyoruz: Allah bize hakkınızda gerekli bilgiyi vermiş bulunuyor zaten. (Bundan sonraki) yapıp ettiklerinize bakacak Allah; ve Onun Elçisi (de öyle); sonunda, yaratıkların görüş ve algı alanı dışında kalan şeyleri de, onların duyu ve tasavvur yoluyla tanıklık edebilecekleri şeyleri de bütün gerçeğiyle bilen Onun karşısına çıkarılacaksınız; Ve O sizin (hayatta) ne yapıp ettiğinizi tam olarak kavramanızı sağlayacak".
Mahmut Kısa Seferden dönüp de onlarla buluştuğunuz zaman size özürler getirecek onlar; de ki: Özür dilemeyin, kesin olarak size inanmıyoruz; Allah, sizin ahvâlinizi haber vermiştir bize ve bundan sonraki hareketlerinizi de Allah ve Peygamberi görecek, sonra da gizliyi ve açığı bilen Tanrının tapısına döneceksiniz de o, bütün yaptıklarınızı size bildirecek.
Muhammed Esed Seferden dönüp de karşılaştığınız zaman size bahaneler sıralayacaklar. De ki: "Boşuna bahane üretmeyin, kesinlikle size inanmayacağız! Allah sizin (gerçek) durumunuzdan bizi haberdar etmiştir. Allah da, Rasulü de yaptıklarınızın (hesabını) görecektir. En sonunda görülemeyeni ve görüleni ayrıntılarıyla Bilen'in huzuruna çıkartılacaksınız; ve O size, yapıp-ettiklerinizi bir bir haber verecektir.
Mustafa İslamoğlu Onlara döndüğünüz zaman size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: «Mazerette bulunmayınız, elbette size inanmayacağızdır. Muhakkak ki, Allah Teâlâ sizin bir kısım hallerinizden bizi haberdar buyurdu ve sizin amellerinizi Allah Teâlâ ve Peygamberi görecektir. Sonra gizliyi de, âşikâreyi de bilene döndürüleceksiniz. Artık o da neler yapmış olduklarını size haber verecektir.»
Ömer Nasuhi Bilmen Seferden geri dönüp onların yanına geldiğiniz zaman size özür beyan ederler. De ki: “Hiç özür beyan etmeyin, size aslâ inanmayız. Çünkü Allah bize sizin haberlerinizi bildirmiştir. Yaptığınızı Allah da görecek Peygamber'i de. Sonunda görüleni ve görülmeyeni bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı haber verecektir. ”
Ömer Öngüt Geri döndüğünüzde size özür beyan ederler. De ki: -Özür beyan etmeyin, size inanmayacağız. Allah haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da yaptıklarınızı görecektir, Resulü de. Sonra gaybı ve görünenleri bilene döndürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber verecektir.
Şaban Piriş Onlara döndüğünüzde, size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: “Mazeret beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Çünkü Allah bize, sizin durumunuzu bildirdi. Bundan böyle davranışlarınızı; Allah da,Rasûlü de görecek. Sonra hepiniz; gaybı da görülen âlemi de bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O size yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecek.”
Sadık Türkmen Savaştan döndüğünüzde size özür dileyecekler. Onlara de ki: “Özür beyan etmeyin. Size asla inanmayacağız. Allah haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da, Peygamberi de işleyeceklerinizi görecektir. Sonunda, görülmeyeni ve görüneni bilen Allah’a geri çevrileceksiniz. O, işlediklerinizi size haber verecektir.”
Seyyid Kutub Savaş dönüşü kendileriyle karşılaşınca, katılmamaları hakkında mazeretler, bahaneler ileri sürerler. De ki: "Boşuna özür dilemeyin, zira size inanmayacağız.Çünkü sizin aleyhimizde çevirdiğiniz hilelerden bir kısmını Allah bize bildirdi. Bundan böyle de, yapacağınız her şeyi Allah da, Resulü de görüp değerlendirecek, daha sonra da, gizli olsun açık olsun, her şeyi bilen Allah’ın huzuruna götürüleceksiniz. O da bütün yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacaktır."
Suat Yıldırım (Seferden) geri dönüp onların yanına geldiğiniz zaman sizden özür dilerler. De ki: "Hiç özür dilemeyin, size inanmayız! Allâh bize sizin haberlerinizden (bize karşı çevirdiğiniz entrikalardan) bazılarını bildirdi. Yaptığınızı Allâh da görecek, Elçisi de. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilenin huzûruna döndürüleceksiniz, O size yaptıklarınızı haber verecek."
Süleyman Ateş Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: «Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O'nun Resulü de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.»
Süleymaniye Vakfı Döndüğünüzde onlar size özür beyan edeceklerdir. De ki “Hiç özür beyan etmeyin; size asla inanmayacağız. Allah, sizin haberlerinizi bize bildirdi. Allah ve Elçisi sizin yaptıklarınızı görecektir. Sonra görünmeyeni de görüneni de bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız; ne işler yaptığınızı size o bildirecektir.”
Tefhim-ul Kuran Yanlarına döndüğünüzde, size özür beyan ederler. De ki: Hiç mazeret ileri sürmeyin; size inanacak değiliz. Çünkü Allah sizin durumunuzdan bizi haberdar etti. Allah ve Resulü bundan sonra ne yapacağınıza bakacak. Sonra da görünen ve görünmeyen herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yapmakta olduklarınızı O size bildirecek.
Ümit Şimşek Dönüp yanlarına geldiğinizde sizden özür dilerler. De ki: "Özür dilemeyin. Size asla inanmayacağız. Allah bize sizin hallerinizden birçoğunu haber vermiştir. Yapıp ettiğinizi Allah da resulü de görecektir. Sonra görünmeyen ve görünen âlemleri bilenin huzuruna çıkarılacaksınız da O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
Yaşar Nuri Öztürk Onlara geri döndüğünüzde size özür (mazeret) beyan edecekler. De ki "(Boşuna) özür belirtmeyiniz size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize sizin haberlerinizi bildirmiştir. (Bundan sonra) yaptıklarınızı Allah görecektir, O'nun Resulü de. Sonra gaybı da (görünmeyeni de), görüneni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yaptıklarınızı size haber verecektir."

Sureler
Sayfa 187
Mushaf
Tevbe Suresi
İlgili Sure
Ayetler