|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ Açgözlülük saplantısı içinde, mal mülk çokluğuyla övünmek oyaladı sizleri. |
1 |
|
حَتّٰى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَۜ Öyle ki, mezarlarınıza girinceye kadar bu oyalanmaya devam ettiniz veya çokluk için mezarları dahi saymaya kalkıştınız. |
2 |
|
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَۙ Ama zamanı geldiğinde bunların boş olduğunu anlayacaksınız. |
3 |
|
ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَۜ İş öyle değil ama zamanı geldiğinde ahiretle, azapla karşılaşınca daha iyi bilip anlayacaksınız. |
4 |
|
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَق۪ينِۜ Hayır, hayır kesin bir bilgiyle yaptıklarınızın ne kazandırdığını bir bilseydiniz. |
5 |
|
لَتَرَوُنَّ الْجَح۪يمَۙ Cehennemin yakıcı ateşini mutlaka dünyada görüp anlayarak bu açgözlülükten vazgeçerdiniz. |
6 |
|
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَق۪ينِۙ Sonunda yani öteki dünyada keskin bir gözle o cehennemi mutlaka göreceksiniz. |
7 |
|
ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ Sonra da o gün size verilen tüm nimetlerden iğneden ipliğe sorguya çekileceksiniz. |
8 |