Sâd Suresi 33. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Sâd Suresi 88 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 38. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 453 sayfa numarasında yer almaktadır.
رُدُّوهَا عَلَيَّۜ فَطَفِقَ مَسْحاً بِالسُّوقِ وَالْاَعْنَاقِ
Sureler
Mushaf
Sayfa 453
İlgili Sure
Sâd Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı “Onları bana getirin!” diye emretti ve bacaklarıyla boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Abdullah Parlıyan (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Adem Uğur "Onları bana geri getirin" (dedi Süleyman). . . (Atların) bacaklarını ve boyunlarını (bu defa müşahede ile) mesh etmeye başladı.
Ahmed Hulusi Süleyman : 'Onları tekrar yanıma getirin' diye emretti. Atlar gelince onların bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ahmet Tekin 'Onları bana geri getirin' dedi. Hemen ayaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. [6]
Ahmet Varol "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Ali Bulaç (Bunun üzerine, atlar kendisini meşgul edib ibadetten alıkoyduklarından onları Allah için kurban etmeye kasd etti ve şöyle dedi): “- Onları bana geri getirin.” Artık ayaklarını ve boyunlarını kesib kurban etmeğe başladı.
Ali Fikri Yavuz “Onları bana geri getirin!” diye emretti. Gelince de, onların bacaklarını ve boyunlarını şefkatle okşadı.
Ali Ünal “Onları bana tekrar getiriniz” dedi. Bacaklarını ve boyunlarını ovmaya başladı.
Bayraktar Bayraklı (32-33) Suleyman: «Dogrusu ben bu iyi mallari, Rabbimi anmayi sagladiklari, icin severim» demisti. Kosup, toz perdesi arkasinda kaybolduklari zaman: «Artik yeter, onlari bana geri getirin» dedi. Bacaklarini ve boyunlarini sivazlamaya baslamisti.
Bekir Sadak Sonra onları bana çevirin, demiş ve onların bacaklarını, boyunlarını okşamaya başlamıştı.
Celal Yıldırım (32-33) (Süleyman) şöyle demişti: “Ben güzel olan her şeyi severim, çünkü Rabbimi hatırlatır bana!” Sonunda bu atlar gözden kaybolup gittikleri zaman: “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Cemal Külünkoğlu (32-33) Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman , “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Diyanet İşleri (32-33) Süleyman: 'Doğrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sağladıkları için severim' demişti. Koşup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: 'onları bana getirin' dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı.
Diyanet İşleri ( Eski ) (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Diyanet Vakfı 'Onları bana geri getirin,' dedi, (veda etmek için) bacaklarını ve boyunlarını okşadı.
Edip Yüksel «Geri getirin onları bana!» dedi ve artık onların bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı.
Elmalılı ( Sade ) «Geri getirin onları bana» dedi ve tuttu bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Geri getirin onları bana, tuttu bacaklarını, boyunlarını silmeğe başladı
Elmalılı Hamdi Yazır "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Gültekin Onan (32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. Onları tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Harun Yıldırım (Dedi ki:) «Onları bana döndürün». Hemen ayaklarını, boyunlarını okşamıya, taramıya başladı.
Hasan Basri Çantay (Süleymân seyislerine:) 'Onları bana geri getirin!' (dedi.) Sonra (onlara sevgisinden) bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Hayrat Neşriyat Onları bana geri getirin, dedi, bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı.
İbni Kesir "Atları bana geri getirin" dedi, sonra atların bacaklarını ve boyunlarını okşadı.
İlyas Yorulmaz “Onları bana geri getirin” (dedi). Sonra da (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
İnsan Dergisi Atlar uzaklaşınca da, "Getirin onları bana!" der ve onların bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya, yelelerini taramaya, sevip okşamaya başlardı.
Kadri Çelik "Onları bana getirin!" (diye emretti) ve bacakları ile boyunlarını (şefkatle) sıvazlamaya başladı.
Mahmut Kısa Getirin onları bana demişti, atlar getirilince de onların ayaklarını, boyunlarını okşamaya, yelelerini taramaya koyulmuştu.
Muhammed Esed (Ardından) "Onları bana getirin!" (diyerek) başladı bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya.
Mustafa İslamoğlu Dedi ki: «Onları bana iade ediniz.» Hemen bacaklarını ve boyunlarını silip okşadı.
Ömer Nasuhi Bilmen "Onları bana getirin!" (dedi). Bacaklarını ve boynunu okşamaya başladı.
Ömer Öngüt Onları bana getirin, demiş, getirilince de ayaklarını ve boyunlarını okşamıştı.
Şaban Piriş “onları bana getirin!” (dedi). Ayaklarını/bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Sadık Türkmen Süleyman, «Atları bana getirin» dedi. Bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Seyyid Kutub (32-33) Onlarla ilgilenip "Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim." dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: "Onları tekrar bana getirin!" deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Suat Yıldırım "Onları bana getirin" (dedi), bacaklarını ve boyunlarını okşamağa başladı.
Süleyman Ateş «Onları bana geri getirin» (dedi). Sonra da (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Süleymaniye Vakfı “Onları bana tekrar getirin” dedi. Hemen ayaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Tefhim-ul Kuran 'Onları bana getirin' dedi. Sonra onların boyunlarını ve bacaklarını okşadı.
Ümit Şimşek "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Yaşar Nuri Öztürk Onları bana geri getirin (dedi). Sonra da (atların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.

Sureler
Sayfa 453
Mushaf
Sâd Suresi
İlgili Sure
Ayetler