Sureler
Mealler
Önceki
Kamer Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Çok merhametli (Allâh),
2 Kur'ân'ı öğretti.
3 İnsanı yarattı.
4 Ona beyânı (konuşup, düşüncelerini açıklamayı) öğretti.
5 Güneş de, Ay da bir hesap ile (cereyan etmekte)dir.
6 Necm (bitkiler, yıldızlar) ve ağaçlar (Allah'a) secde etmektedirler.
7 Göğü yükseltti ve mizânı koydu.
8 Tartıda taşkınlık edip dengeyi bozmayın.
9 Tartıyı adâletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.
10 (Allâh) Yeri halk için koydu.
11 Onda meyva(lar) ve salkımlı hurmalar var.
12 Saplı ve yapraklı dâne(ler) ve hoş kokulu bitkiler var.
13 (Ey cinler ve insanlar topluluğu) Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
14 İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı.
15 Cin'i de hâlis ateşten yarattı.
16 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
17 İki doğunun ve iki batının Rabbidir.
18 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
19 İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar,
20 Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
21 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
22 İkisinden de inci ve mercan çıkar.
23 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
24 Denizde koca dağlar gibi akıp giden kocaman gemiler de O'nundur.
25 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
26 (Yer) Üzerinde bulunan her şey yok olacaktır.
27 Yalnız Rabbinin celâl ve ikrâm sâhibi yüzü bâki kalacaktır.
28 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
29 Göklerde ve yerde bulunanlar (her şeyi) O'ndan isterler. O, her gün (her ân) yeni bir iştedir.
30 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
31 Ey iki sekal, sizin için de boş vaktimiz olacak (sizin de hesabınızı göreceğiz).
32 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
33 Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerin bucaklarından geçip gitmeğe gücünüz yeterse geçin gidin. Ancak kudretle geçebilirsiniz.
34 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
35 İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.
36 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
37 Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...
38 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
39 O gün ne insana, ne de cin'e günâhından sorulur.
40 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
41 Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.
42 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
43 "İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!"
44 Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
45 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
46 Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkan kimseye iki cennet var.
47 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
48 İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.
49 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
50 İkisinde de akıp giden iki kaynak var.
51 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
52 İkisinde de her meyvadan iki çift var.
53 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
54 (Orada) Astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.
55 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
56 Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
57 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
58 Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.
59 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
60 İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
61 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
62 Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
63 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
64 Yemyeşildirler.
65 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
66 İkisinde de fışkıran iki kaynak var.
67 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
68 İkisinde de meyva, hurma ve nar var.
69 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
70 Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var.
71 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
72 Çadırlara kapanmış hûriler.
73 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
74 Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
75 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
76 (Cennettekiler) Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.
77 Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
78 Büyüklük ve ikrâm sâhibi Rabbinin adı ne yücedir!
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اَلرَّحْمٰنُۙ 1
عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ 2
خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ 3
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ 4
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ 5
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ 6
وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ 7
اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ 8
وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ 9
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ 10
ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ 11
وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ 12
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 13
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ 14
وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ 15
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 16
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ 17
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 18
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ 19
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ 20
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 21
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ 22
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 23
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ 24
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ 25
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ 26
وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُوالْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ 27
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 28
يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ 29
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 30
سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ 31
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 32
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ 33
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 34
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ 35
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 36
فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ 37
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 38
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ 39
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 40
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ 41
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 42
هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ 43
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ 44
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ 45
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ 46
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ 47
ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ 48
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 49
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ 50
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 51
ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ 52
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 53
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ 54
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 55
ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ 56
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 57
كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ 58
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 59
هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ 60
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 61
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ 62
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ 63
مُدْهَٓامَّتَانِۚ 64
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 65
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ 66
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 67
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ 68
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 69
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ 70
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 71
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ 72
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 73
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ 74
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 75
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ 76
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 77
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ 78
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اَلرَّحْمٰنُۙ
Çok merhametli (Allâh),
1
عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ
Kur'ân'ı öğretti.
2
خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ
İnsanı yarattı.
3
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ
Ona beyânı (konuşup, düşüncelerini açıklamayı) öğretti.
4
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ
Güneş de, Ay da bir hesap ile (cereyan etmekte)dir.
5
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
Necm (bitkiler, yıldızlar) ve ağaçlar (Allah'a) secde etmektedirler.
6
وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ
Göğü yükseltti ve mizânı koydu.
7
اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ
Tartıda taşkınlık edip dengeyi bozmayın.
8
وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ
Tartıyı adâletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.
9
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ
(Allâh) Yeri halk için koydu.
10
ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ
Onda meyva(lar) ve salkımlı hurmalar var.
11
وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ
Saplı ve yapraklı dâne(ler) ve hoş kokulu bitkiler var.
12
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
(Ey cinler ve insanlar topluluğu) Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
13
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ
İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı.
14
وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ
Cin'i de hâlis ateşten yarattı.
15
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
16
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ
İki doğunun ve iki batının Rabbidir.
17
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
18
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ
İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar,
19
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ
Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
20
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
21
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ
İkisinden de inci ve mercan çıkar.
22
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
23
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ
Denizde koca dağlar gibi akıp giden kocaman gemiler de O'nundur.
24
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
25
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ
(Yer) Üzerinde bulunan her şey yok olacaktır.
26
وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُوالْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ
Yalnız Rabbinin celâl ve ikrâm sâhibi yüzü bâki kalacaktır.
27
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
28
يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ
Göklerde ve yerde bulunanlar (her şeyi) O'ndan isterler. O, her gün (her ân) yeni bir iştedir.
29
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
30
سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ
Ey iki sekal, sizin için de boş vaktimiz olacak (sizin de hesabınızı göreceğiz).
31
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
32
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ
Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerin bucaklarından geçip gitmeğe gücünüz yeterse geçin gidin. Ancak kudretle geçebilirsiniz.
33
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
34
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ
İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.
35
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
36
فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ
Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...
37
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
38
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ
O gün ne insana, ne de cin'e günâhından sorulur.
39
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
40
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ
Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.
41
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
42
هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ
"İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!"
43
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
44
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
45
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ
Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkan kimseye iki cennet var.
46
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
47
ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.
48
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
49
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ
İkisinde de akıp giden iki kaynak var.
50
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
51
ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ
İkisinde de her meyvadan iki çift var.
52
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
53
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ
(Orada) Astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.
54
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
55
ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ
Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
56
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
57
كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.
58
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
59
هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
60
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
61
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
62
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
63
مُدْهَٓامَّتَانِۚ
Yemyeşildirler.
64
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
65
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ
İkisinde de fışkıran iki kaynak var.
66
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
67
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ
İkisinde de meyva, hurma ve nar var.
68
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
69
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ
Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var.
70
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
71
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ
Çadırlara kapanmış hûriler.
72
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
73
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ
Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.
74
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
75
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ
(Cennettekiler) Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.
76
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
77
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ
Büyüklük ve ikrâm sâhibi Rabbinin adı ne yücedir!
78

Sureler

Mealler