Sureler
Mealler
Önceki
Kamer Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 (1-2) O Rahmân (olan Allah), Kur’ân’ı öğretti.
2 (1-2) O Rahmân (olan Allah), Kur’ân’ı öğretti.
3 İnsanı yarattı.
4 Ona beyânı (açıkça anlatmayı) öğretti.
5 Güneş ve ay, bir hesâba göre (hareket etmekte)dir.
6 (Gövdesiz olarak yerde biten) bitkiler de ağaçlar da (Allah’a) secde ederler.
7 Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.
8 Tâ ki tartıda haddi aşmayın!
9 Ve tartmayı adâletle dosdoğru yapın, hem tartıda eksiklik etmeyin!
10 Yere gelince, onu mahlûkat için alçalttı (yaşamaya elverişli bir şekilde döşedi).
11 Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır.
12 Yapraklı hubûbât ve hoş kokulu bitkiler (vardır).
13 (Ey insanlar ve cinler!) O hâlde Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
14 (O,) insanı pişmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı.
15 Cânnı (cinlerin babasını) ise, ateşin dumansız alevinden yarattı.
16 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
17 (O, yaz ve kış için farklı farklı olan) iki doğunun Rabbi ve iki batının Rabbidir!
18 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
19 İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.
20 (Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine tecâvüz etmezler (karışmazlar)!
21 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
22 O ikisinden inci ve mercan çıkar!
23 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
24 Denizde koca dağlar gibi yükseltilmiş (akıp giden) gemiler, O’nundur!
25 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
26 Onun (o yerin) üzerindeki herkes (ve herşey) fânîdir.
27 (Ancak) celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin vechi (Zât’ı ve O’nun rızâsı için olan şeyler) bâki kalır.
28 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
29 Göklerde ve yerde kim varsa, (ihtiyaçlarını) O’ndan ister. O, her gün (her an) bir iştedir!
30 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
31 Ey insanlar ve cinler! Yakında size (hesâbınızı görmek için) yöneleceğiz!
32 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
33 Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarından geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa, haydi geçin gidin! (Hâlbuki) bir kuvvet olmadıkça, çıkıp gidemezsiniz!
34 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
35 Üzerinize ateşten (dumansız) bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir dekurtulamazsınız.
36 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
37 Artık o zaman gök yarılıp da erimiş yağ gibi (kıpkırmızı) bir gül hâline gelir!
38 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
39 Artık o gün (günahkârlar hemen tanındıklarından) ne insan, ne de cin günâhından(öğrenmek için) sorulmaz!
40 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
41 Günahkârlar sîmâlarıyla (yüzlerinin karalığıyla) tanınır, derhâl perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır (da Cehenneme atılıverirler)!
42 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
43 (43-44) Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
44 (43-44) Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
45 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
46 (Hesab vermek üzere) Rabbinin huzûrunda (durmaktan) korkan kimse için (Allah’a yakın kılınmış kullar olan sâbikun için Adn ve Naîm olarak) iki Cennet vardır!
47 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
48 (O her iki Cennet de) dallar (çeşit çeşit meyveli ağaçlar) sâhibidirler!
49 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
50 İkisinde de akan iki pınar vardır!
51 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
52 İkisinde de her meyveden çifter çifter (çeşitler) vardır.
53 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
54 (Onlar o gün), astarları kalın atlastan döşekler üzerinde yaslanan kimselerdir. İki Cennetin de olgunlaşmış meyveleri (kendilerine) yakındır (toplaması kolaydır)!
55 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
56 Onlarda (kocalarından) başkasına bakmayan kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!
57 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
58 Sanki onlar yâkut ve mercan gibidirler!
59 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
60 İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?
61 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
62 Bu ikisinden başka (amel defterleri sağ eline verilen Ashâb-ı Yemîn için Firdevs ve Me’vâ olarak) iki Cennet daha vardır!
63 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
64 (Onun her ikisi de) yemyeşildirler!
65 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
66 İkisinde de fışkıran iki pınar vardır!
67 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
68 İkisinde de (her nevi' emsâli görülmemiş) meyve, hurma ve nar vardır!
69 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
70 Onlarda (o Cennetlerde), hayırlı (iyi huylu) güzel hanımlar vardır!
71 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
72 (İnciden) çadırlar (cibinlikler) içinde perdelenmiş hûriler!
73 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
74 Onlardan (kocalarından) önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!
75 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
76 (Onlar) yeşil yastıklara ve (hârikulâde) güzel döşeklere yaslanmış kimselerdir.
77 Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
78 Celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin ismi ne yücedir!
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اَلرَّحْمٰنُۙ 1
عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ 2
خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ 3
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ 4
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ 5
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ 6
وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ 7
اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ 8
وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ 9
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ 10
ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ 11
وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ 12
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 13
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ 14
وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ 15
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 16
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ 17
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 18
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ 19
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ 20
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 21
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ 22
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 23
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ 24
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ 25
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ 26
وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُوالْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ 27
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 28
يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ 29
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 30
سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ 31
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 32
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ 33
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 34
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ 35
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 36
فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ 37
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 38
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ 39
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 40
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ 41
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 42
هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ 43
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ 44
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ 45
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ 46
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ 47
ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ 48
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 49
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ 50
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 51
ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ 52
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 53
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ 54
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 55
ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ 56
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 57
كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ 58
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 59
هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ 60
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 61
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ 62
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ 63
مُدْهَٓامَّتَانِۚ 64
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 65
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ 66
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 67
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ 68
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 69
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ 70
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 71
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ 72
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 73
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ 74
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ 75
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ 76
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ 77
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ 78
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اَلرَّحْمٰنُۙ
(1-2) O Rahmân (olan Allah), Kur’ân’ı öğretti.
1
عَلَّمَ الْقُرْاٰنَۜ
(1-2) O Rahmân (olan Allah), Kur’ân’ı öğretti.
2
خَلَقَ الْاِنْسَانَۙ
İnsanı yarattı.
3
عَلَّمَهُ الْبَيَانَ
Ona beyânı (açıkça anlatmayı) öğretti.
4
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ
Güneş ve ay, bir hesâba göre (hareket etmekte)dir.
5
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
(Gövdesiz olarak yerde biten) bitkiler de ağaçlar da (Allah’a) secde ederler.
6
وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ
Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.
7
اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ
Tâ ki tartıda haddi aşmayın!
8
وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ
Ve tartmayı adâletle dosdoğru yapın, hem tartıda eksiklik etmeyin!
9
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ
Yere gelince, onu mahlûkat için alçalttı (yaşamaya elverişli bir şekilde döşedi).
10
ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ
Orada meyveler ve tomurcuklu hurma ağaçları vardır.
11
وَالْحَبُّ ذُوالْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ
Yapraklı hubûbât ve hoş kokulu bitkiler (vardır).
12
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
(Ey insanlar ve cinler!) O hâlde Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
13
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ
(O,) insanı pişmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı.
14
وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ
Cânnı (cinlerin babasını) ise, ateşin dumansız alevinden yarattı.
15
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
16
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ
(O, yaz ve kış için farklı farklı olan) iki doğunun Rabbi ve iki batının Rabbidir!
17
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
18
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ
İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.
19
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ
(Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine tecâvüz etmezler (karışmazlar)!
20
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
21
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ
O ikisinden inci ve mercan çıkar!
22
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
23
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ
Denizde koca dağlar gibi yükseltilmiş (akıp giden) gemiler, O’nundur!
24
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
25
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ
Onun (o yerin) üzerindeki herkes (ve herşey) fânîdir.
26
وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُوالْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ
(Ancak) celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin vechi (Zât’ı ve O’nun rızâsı için olan şeyler) bâki kalır.
27
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
28
يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ
Göklerde ve yerde kim varsa, (ihtiyaçlarını) O’ndan ister. O, her gün (her an) bir iştedir!
29
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
30
سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ
Ey insanlar ve cinler! Yakında size (hesâbınızı görmek için) yöneleceğiz!
31
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
32
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ
Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarından geçip gitmeye gücünüz yetiyorsa, haydi geçin gidin! (Hâlbuki) bir kuvvet olmadıkça, çıkıp gidemezsiniz!
33
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
34
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ
Üzerinize ateşten (dumansız) bir alev ve alevsiz bir duman gönderilir dekurtulamazsınız.
35
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
36
فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ
Artık o zaman gök yarılıp da erimiş yağ gibi (kıpkırmızı) bir gül hâline gelir!
37
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
38
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ
Artık o gün (günahkârlar hemen tanındıklarından) ne insan, ne de cin günâhından(öğrenmek için) sorulmaz!
39
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
40
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ
Günahkârlar sîmâlarıyla (yüzlerinin karalığıyla) tanınır, derhâl perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır (da Cehenneme atılıverirler)!
41
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
42
هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ
(43-44) Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
43
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ
(43-44) Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
44
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
45
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ
(Hesab vermek üzere) Rabbinin huzûrunda (durmaktan) korkan kimse için (Allah’a yakın kılınmış kullar olan sâbikun için Adn ve Naîm olarak) iki Cennet vardır!
46
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
47
ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ
(O her iki Cennet de) dallar (çeşit çeşit meyveli ağaçlar) sâhibidirler!
48
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
49
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ
İkisinde de akan iki pınar vardır!
50
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
51
ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ
İkisinde de her meyveden çifter çifter (çeşitler) vardır.
52
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
53
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ
(Onlar o gün), astarları kalın atlastan döşekler üzerinde yaslanan kimselerdir. İki Cennetin de olgunlaşmış meyveleri (kendilerine) yakındır (toplaması kolaydır)!
54
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
55
ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ
Onlarda (kocalarından) başkasına bakmayan kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!
56
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
57
كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ
Sanki onlar yâkut ve mercan gibidirler!
58
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
59
هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ
İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?
60
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
61
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ
Bu ikisinden başka (amel defterleri sağ eline verilen Ashâb-ı Yemîn için Firdevs ve Me’vâ olarak) iki Cennet daha vardır!
62
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
63
مُدْهَٓامَّتَانِۚ
(Onun her ikisi de) yemyeşildirler!
64
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
65
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ
İkisinde de fışkıran iki pınar vardır!
66
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
67
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ
İkisinde de (her nevi' emsâli görülmemiş) meyve, hurma ve nar vardır!
68
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
69
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ
Onlarda (o Cennetlerde), hayırlı (iyi huylu) güzel hanımlar vardır!
70
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
71
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ
(İnciden) çadırlar (cibinlikler) içinde perdelenmiş hûriler!
72
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
73
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ
Onlardan (kocalarından) önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!
74
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
75
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ
(Onlar) yeşil yastıklara ve (hârikulâde) güzel döşeklere yaslanmış kimselerdir.
76
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Şimdi Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız?
77
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ
Celâl (azamet ve kahır) ve ikram sâhibi Rabbinin ismi ne yücedir!
78

Sureler

Mealler