Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Andolsun (canları) boğarcasına şiddetle çekip alanlara,
2 Yumuşakça çekip alanlara,
3 Yüzüp yüzüp gidenlere,
4 Yarışıp geçenlere,
5 Ve işleri düzenleyenlere.
6 O gün sarsan sarsar,
7 Onu bir başka sarsıntı izler.
8 O gün yürekler titrer.
9 Gözleri zilletle düşer,
10 Diyorlar ki: 'Biz çukurda [1] yeniden hayata döndürülecek miyiz?
11 Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduktan sonra?'
12 Dediler ki: 'Öyleyse bu, zararına bir dönüştür.'
13 Oysa o sadece bir tek haykırıştan ibarettir.
14 Birden onlar (dirilmiş halde) bir düzlük üzeredirler.
15 Sana Musa'nın haberi geldi mi?
16 Hani Rabbi ona kutsal vadi olan Tuva'da seslenmişti.
17 'Firavun'a git. Çünkü o gerçekten azdı.
18 De ki: 'Arınmaya niyetin var mı?
19 Seni Rabbine yönelteyim de (O'ndan) korkasın.'
20 Ona büyük mucizeyi gösterdi.
21 Fakat o yalanladı ve karşı geldi.
22 Sonra arkasını dönüp (aleyhte) çaba harcamaya başladı.
23 (Adamlarını) topladı ve seslendi.
24 Dedi ki: 'Sizin en yüce Rabbiniz benim.'
25 Allah da onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
26 Şüphesiz bunda korkan için ibret vardır.
27 Sizi yaratmak mı daha güçtür yoksa göğü mü? Onu (Allah) bina etti.
28 Onun yüksekliğini (boyunu) yükseltti ve onu düzene koydu.
29 Gecesini kararttı, gündüzünü (aydınlığa) çıkardı.
30 Yeri de bundan sonra döşeyip yaydı.
31 Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.
32 Dağları da sağlam bir şekilde yerleştirdi.
33 Size ve hayvanlarınıza bir yarar olmak üzere.
34 Ancak o en büyük belâ geldiği zaman,
35 O gün insan neye çaba harcadığını hatırlar.
36 O çılgınca yanan ateş, gören herkes için açığa çıkarılmıştır.
37 Artık kim azar,
38 Dünya hayatını tercih ederse,
39 O çılgınca yanan ateş (onun için) barınma yeridir.
40 Kim de Rabbinin makamından [2] korkar ve nefsini kötü arzularından alıkoyarsa,
41 Cennet (onun için) barınma yeridir.
42 Sana kıyametten soruyorlar: 'Gelip çatması ne zaman?' diye.
43 Sen onun hakkında nereden bilgi vereceksin?
44 Onun bilgisinin sonu Rabbine dayanır.
45 Sen sadece ondan korkacak olanı uyarıcısın.
46 Onlar onu gördükleri gün sanki (dünyada) bir akşam veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالنَّازِعَاتِ غَرْقاًۙ 1
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطاًۙ 2
وَالسَّابِحَاتِ سَبْحاًۙ 3
فَالسَّابِقَاتِ سَبْقاًۙ 4
فَالْمُدَبِّرَاتِ اَمْراًۢ 5
يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ 6
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُۜ 7
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌۙ 8
اَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌۢ 9
يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ 10
ءَاِذَا كُنَّا عِظَاماً نَخِرَةًۜ 11
قَالُوا تِلْكَ اِذاً كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۢ 12
فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌۙ 13
فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ 14
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ 15
اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ 16
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ 17
فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ 18
وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ 19
فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْـكُبْرٰىۘ 20
فَـكَذَّبَ وَعَصٰىۘ 21
ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ 22
فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ 23
فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ 24
فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ 25
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟ 26
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠ 27
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ 28
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ 29
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ 30
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ 31
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ 32
مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ 33
فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ 34
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ 35
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى 36
فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ 37
وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ 38
فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ 39
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ 40
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ 41
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ 42
ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ 43
اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ 44
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ 45
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا 46
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالنَّازِعَاتِ غَرْقاًۙ
Andolsun (canları) boğarcasına şiddetle çekip alanlara,
1
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطاًۙ
Yumuşakça çekip alanlara,
2
وَالسَّابِحَاتِ سَبْحاًۙ
Yüzüp yüzüp gidenlere,
3
فَالسَّابِقَاتِ سَبْقاًۙ
Yarışıp geçenlere,
4
فَالْمُدَبِّرَاتِ اَمْراًۢ
Ve işleri düzenleyenlere.
5
يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ
O gün sarsan sarsar,
6
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُۜ
Onu bir başka sarsıntı izler.
7
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌۙ
O gün yürekler titrer.
8
اَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌۢ
Gözleri zilletle düşer,
9
يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ
Diyorlar ki: 'Biz çukurda [1] yeniden hayata döndürülecek miyiz?
10
ءَاِذَا كُنَّا عِظَاماً نَخِرَةًۜ
Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduktan sonra?'
11
قَالُوا تِلْكَ اِذاً كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۢ
Dediler ki: 'Öyleyse bu, zararına bir dönüştür.'
12
فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌۙ
Oysa o sadece bir tek haykırıştan ibarettir.
13
فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ
Birden onlar (dirilmiş halde) bir düzlük üzeredirler.
14
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ
Sana Musa'nın haberi geldi mi?
15
اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ
Hani Rabbi ona kutsal vadi olan Tuva'da seslenmişti.
16
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ
'Firavun'a git. Çünkü o gerçekten azdı.
17
فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ
De ki: 'Arınmaya niyetin var mı?
18
وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ
Seni Rabbine yönelteyim de (O'ndan) korkasın.'
19
فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْـكُبْرٰىۘ
Ona büyük mucizeyi gösterdi.
20
فَـكَذَّبَ وَعَصٰىۘ
Fakat o yalanladı ve karşı geldi.
21
ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ
Sonra arkasını dönüp (aleyhte) çaba harcamaya başladı.
22
فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ
(Adamlarını) topladı ve seslendi.
23
فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ
Dedi ki: 'Sizin en yüce Rabbiniz benim.'
24
فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ
Allah da onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
25
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟
Şüphesiz bunda korkan için ibret vardır.
26
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠
Sizi yaratmak mı daha güçtür yoksa göğü mü? Onu (Allah) bina etti.
27
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ
Onun yüksekliğini (boyunu) yükseltti ve onu düzene koydu.
28
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ
Gecesini kararttı, gündüzünü (aydınlığa) çıkardı.
29
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ
Yeri de bundan sonra döşeyip yaydı.
30
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ
Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.
31
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ
Dağları da sağlam bir şekilde yerleştirdi.
32
مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ
Size ve hayvanlarınıza bir yarar olmak üzere.
33
فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ
Ancak o en büyük belâ geldiği zaman,
34
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
O gün insan neye çaba harcadığını hatırlar.
35
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى
O çılgınca yanan ateş, gören herkes için açığa çıkarılmıştır.
36
فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ
Artık kim azar,
37
وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ
Dünya hayatını tercih ederse,
38
فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
O çılgınca yanan ateş (onun için) barınma yeridir.
39
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ
Kim de Rabbinin makamından [2] korkar ve nefsini kötü arzularından alıkoyarsa,
40
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
Cennet (onun için) barınma yeridir.
41
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ
Sana kıyametten soruyorlar: 'Gelip çatması ne zaman?' diye.
42
ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ
Sen onun hakkında nereden bilgi vereceksin?
43
اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ
Onun bilgisinin sonu Rabbine dayanır.
44
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ
Sen sadece ondan korkacak olanı uyarıcısın.
45
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا
Onlar onu gördükleri gün sanki (dünyada) bir akşam veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar.
46

Sureler

Mealler
Abese Suresi
Sonraki