Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Andolsun kâfirlerin ruhlarını şiddetle çekip çıkaran meleklere,
2 mü'minlerin ruhlarını kolayca rahatklıkla alan meleklere,
3 gökten inip çıkarken dalgıçlar gibi yüzdükçe yüzen tüm meleklere,
4 yarış yaparcasına ruhları hızlıca götüren meleklere,
5 kâinâttaki tüm işleri, Allah'ın emriyle evirip çeviren meleklere andolsun ki;
6 O gün bir sarsıntıdır sarsar.
7 Ardından bir sarsıntı daha gelir.
8 Kalpler o gün titreyip yerinden oynayacak.
9 Gözler korkudan donakalacak.
10 O inkârcılar derler ki: “Öldükten ve kabre konulduktan sonra tekrar ilk durumumuza mı döndürüleceğiz?
11 Ufalanmış bir kemik yığını haline geldikten sonra mı olacak bu iş?
12 Öyleyse bu zararlı bir dönüş olur.”
13 Allah buyurur: “Öldükten sonra dirilme olayı tek bir haykırış, sûra üfürülüşten ibarettir.”
14 Derken onlar uyanmışlar ve hepsi birden bir düzlüktedirler.
15 Musa'nın kıssasından hiç haberin oldu mu?
16 Hani kutsal bir vadide Rabbi O'na şöyle seslenmişti:
17 “Sen Firavun'a git, doğrusu o iyice azmıştır.”
18 Ona de ki: “Kendini günah ve küfür kirlerinden temizlemeye niyetin var mı?
19 Ve sana Rabbinin yolunu göstereyim de korkasın, saygı duyasın.”
20 Derken Musa ona en büyük mucizesi olan asanın yılana çevrilmesini gösterdi.
21 Ama Firavun O'nu yalanladı ve karşı geldi.
22 Sonra döndü Musa'nın getirdiklerini iptal etmek için bütün gücüyle çalışmaya koyuldu.
23 Derken ileri gelenlerini ve halkını topladı ve bağırdı.
24 “Ben sizin en büyük Rabbiniz değil miyim?” dedi.
25 Derken Allah onu dünyada boğarak ahirette de cehennemle azaplandırarak helak etmişti.
26 Şüphe yok ki bunda korkanlar için ibretler vardır.
27 Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki o gökleri Allah yaratmıştır.
28 O gök kubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir.
29 Onun gecesini karanlık yapmış ve gündüzünü de aydınlatmıştır.
30 Ve ardından yeryüzünü düzenleyip yaymıştır.
31 Oradan suyunu ve otlağını çıkarıp meydana getirmiştir.
32 Dağlarını dikip sağlam şekilde yerleştirmiştir.
33 Bütün bunlar sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi içindir.
34 Ve böylece bütün insanlığı sarsacak olan yeniden dirilme olayı gelip çattığında.
35 O gün insan ne için çalışıp çabaladığını hatırlayıp anlar.
36 Cehennem bakanlar için ortaya çıkarılır.
37 Artık kim azmışsa
38 ve dünya hayatını ahirete tercih etmişse,
39 artık onun yeri yurdu cehennemdir.
40 Hesap gününde Rabbinin huzurunda durmaktan sakınanın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın
41 yeri yurdu da cennettir.
42 Ey peygamber! Sana kıyamet ne zaman gelip çatacak diye soruyorlar.
43 Sende ona ait bilgi nerede ki, anlatasın.
44 Çünkü onun bilgisinin başı ve sonu yalnız Rabbinin katındadır.
45 Sen ancak o kıyametten korkanları uyarmak için gönderilmişsin.
46 İnsanlar kıyameti gördükleri gün, sanki dünyada ancak bir akşam veya kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالنَّازِعَاتِ غَرْقاًۙ 1
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطاًۙ 2
وَالسَّابِحَاتِ سَبْحاًۙ 3
فَالسَّابِقَاتِ سَبْقاًۙ 4
فَالْمُدَبِّرَاتِ اَمْراًۢ 5
يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ 6
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُۜ 7
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌۙ 8
اَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌۢ 9
يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ 10
ءَاِذَا كُنَّا عِظَاماً نَخِرَةًۜ 11
قَالُوا تِلْكَ اِذاً كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۢ 12
فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌۙ 13
فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ 14
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ 15
اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ 16
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ 17
فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ 18
وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ 19
فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْـكُبْرٰىۘ 20
فَـكَذَّبَ وَعَصٰىۘ 21
ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ 22
فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ 23
فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ 24
فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ 25
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟ 26
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠ 27
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ 28
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ 29
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ 30
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ 31
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ 32
مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ 33
فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ 34
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ 35
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى 36
فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ 37
وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ 38
فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ 39
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ 40
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ 41
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ 42
ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ 43
اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ 44
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ 45
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا 46
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالنَّازِعَاتِ غَرْقاًۙ
Andolsun kâfirlerin ruhlarını şiddetle çekip çıkaran meleklere,
1
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطاًۙ
mü'minlerin ruhlarını kolayca rahatklıkla alan meleklere,
2
وَالسَّابِحَاتِ سَبْحاًۙ
gökten inip çıkarken dalgıçlar gibi yüzdükçe yüzen tüm meleklere,
3
فَالسَّابِقَاتِ سَبْقاًۙ
yarış yaparcasına ruhları hızlıca götüren meleklere,
4
فَالْمُدَبِّرَاتِ اَمْراًۢ
kâinâttaki tüm işleri, Allah'ın emriyle evirip çeviren meleklere andolsun ki;
5
يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ
O gün bir sarsıntıdır sarsar.
6
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُۜ
Ardından bir sarsıntı daha gelir.
7
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌۙ
Kalpler o gün titreyip yerinden oynayacak.
8
اَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌۢ
Gözler korkudan donakalacak.
9
يَقُولُونَ ءَاِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِۜ
O inkârcılar derler ki: “Öldükten ve kabre konulduktan sonra tekrar ilk durumumuza mı döndürüleceğiz?
10
ءَاِذَا كُنَّا عِظَاماً نَخِرَةًۜ
Ufalanmış bir kemik yığını haline geldikten sonra mı olacak bu iş?
11
قَالُوا تِلْكَ اِذاً كَرَّةٌ خَاسِرَةٌۢ
Öyleyse bu zararlı bir dönüş olur.”
12
فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌۙ
Allah buyurur: “Öldükten sonra dirilme olayı tek bir haykırış, sûra üfürülüşten ibarettir.”
13
فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۜ
Derken onlar uyanmışlar ve hepsi birden bir düzlüktedirler.
14
هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ مُوسٰىۢ
Musa'nın kıssasından hiç haberin oldu mu?
15
اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ
Hani kutsal bir vadide Rabbi O'na şöyle seslenmişti:
16
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ
“Sen Firavun'a git, doğrusu o iyice azmıştır.”
17
فَقُلْ هَلْ لَكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ
Ona de ki: “Kendini günah ve küfür kirlerinden temizlemeye niyetin var mı?
18
وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ
Ve sana Rabbinin yolunu göstereyim de korkasın, saygı duyasın.”
19
فَاَرٰيهُ الْاٰيَةَ الْـكُبْرٰىۘ
Derken Musa ona en büyük mucizesi olan asanın yılana çevrilmesini gösterdi.
20
فَـكَذَّبَ وَعَصٰىۘ
Ama Firavun O'nu yalanladı ve karşı geldi.
21
ثُمَّ اَدْبَرَ يَسْعٰىۘ
Sonra döndü Musa'nın getirdiklerini iptal etmek için bütün gücüyle çalışmaya koyuldu.
22
فَحَشَرَ فَنَادٰىۘ
Derken ileri gelenlerini ve halkını topladı ve bağırdı.
23
فَقَالَ اَنَا۬ رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ
“Ben sizin en büyük Rabbiniz değil miyim?” dedi.
24
فَاَخَذَهُ اللّٰهُ نَكَالَ الْاٰخِرَةِ وَالْاُو۫لٰىۜ
Derken Allah onu dünyada boğarak ahirette de cehennemle azaplandırarak helak etmişti.
25
اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَعِبْرَةً لِمَنْ يَخْشٰىۜ۟
Şüphe yok ki bunda korkanlar için ibretler vardır.
26
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُۜ بَنٰيهَا۠
Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki o gökleri Allah yaratmıştır.
27
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ
O gök kubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir.
28
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ
Onun gecesini karanlık yapmış ve gündüzünü de aydınlatmıştır.
29
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاۜ
Ve ardından yeryüzünü düzenleyip yaymıştır.
30
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ
Oradan suyunu ve otlağını çıkarıp meydana getirmiştir.
31
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ
Dağlarını dikip sağlam şekilde yerleştirmiştir.
32
مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ
Bütün bunlar sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi içindir.
33
فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ
Ve böylece bütün insanlığı sarsacak olan yeniden dirilme olayı gelip çattığında.
34
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ مَا سَعٰىۙ
O gün insan ne için çalışıp çabaladığını hatırlayıp anlar.
35
وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِمَنْ يَرٰى
Cehennem bakanlar için ortaya çıkarılır.
36
فَاَمَّا مَنْ طَغٰىۙ
Artık kim azmışsa
37
وَاٰثَرَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۙ
ve dünya hayatını ahirete tercih etmişse,
38
فَاِنَّ الْجَح۪يمَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
artık onun yeri yurdu cehennemdir.
39
وَاَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوٰىۙ
Hesap gününde Rabbinin huzurunda durmaktan sakınanın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın
40
فَاِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوٰىۜ
yeri yurdu da cennettir.
41
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ اَيَّانَ مُرْسٰيهَاۜ
Ey peygamber! Sana kıyamet ne zaman gelip çatacak diye soruyorlar.
42
ف۪يمَ اَنْتَ مِنْ ذِكْرٰيهَاۜ
Sende ona ait bilgi nerede ki, anlatasın.
43
اِلٰى رَبِّكَ مُنْتَهٰيهَاۜ
Çünkü onun bilgisinin başı ve sonu yalnız Rabbinin katındadır.
44
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ
Sen ancak o kıyametten korkanları uyarmak için gönderilmişsin.
45
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا
İnsanlar kıyameti gördükleri gün, sanki dünyada ancak bir akşam veya kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
46

Sureler

Mealler
Abese Suresi
Sonraki