|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ (Karanlığıyla ortalığı) bürüdüğü zaman geceye, |
1 |
|
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ Açılıp aydınlandığı zaman gündüze, |
2 |
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki, |
3 |
|
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ Doğrusu sizin çalışmanız çeşit çeşittir. |
4 |
|
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ (5-7) Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız. |
5 |
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ (5-7) Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız. |
6 |
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ (5-7) Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız. |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ (8-10) Fakat kim cimrilik eder, kendini zengin görüp Allah'a muhtaç görmezse ve en güzel olanı (“Lâ ilahe İllallah” sözünü) yalanlarsa, onun için de zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız. |
8 |
|
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ (8-10) Fakat kim cimrilik eder, kendini zengin görüp Allah'a muhtaç görmezse ve en güzel olanı (“Lâ ilahe İllallah” sözünü) yalanlarsa, onun için de zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız. |
9 |
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ (8-10) Fakat kim cimrilik eder, kendini zengin görüp Allah'a muhtaç görmezse ve en güzel olanı (“Lâ ilahe İllallah” sözünü) yalanlarsa, onun için de zorluğa ve sıkıntıya giden yolu kolaylaştırırız. |
10 |
|
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ O aşağıya (mezara/ateşe) düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz. |
11 |
|
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. |
12 |
|
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى Muhakkak ki ahiret de dünya da bizimdir. |
13 |
|
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım. |
14 |
|
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ (15-16) O ateşe asi/kötü olandan, (peygamberleri) yalanlayandan ve (imandan) yüz çevirenden başkası girmez. |
15 |
|
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ (15-16) O ateşe asi/kötü olandan, (peygamberleri) yalanlayandan ve (imandan) yüz çevirenden başkası girmez. |
16 |
|
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ (17-18) Yaratıcısına karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar, malını Allah rızası için vererek arınanlar o ateşten uzak tutulur. |
17 |
|
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ (17-18) Yaratıcısına karşı sorumluluğunun bilincinde olanlar, malını Allah rızası için vererek arınanlar o ateşten uzak tutulur. |
18 |
|
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ (19-20) O, yaptığını kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için (yapar). |
19 |
|
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ (19-20) O, yaptığını kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için (yapar). |
20 |
|
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى Ve o (Allah'ın kendisine vereceği nimetlere kavuşarak) yakında hoşnut olacaktır. |
21 |