Kevser Suresi 1. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Kevser Suresi 3 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 15. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 602 sayfa numarasında yer almaktadır.
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ
| İsim | Meal |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | Ey Muhammed! gerçekten biz sana dünyada pek çok hayırlar verdik. Ahirette de cennet ve cennetteki kevser havuzu ve ırmağını vereceğiz. |
| Abdullah Parlıyan | (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. |
| Adem Uğur | Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i! |
| Ahmed Hulusi | Biz Kevser’i, peygamberliği, Kur’ân’ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hâkimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik. |
| Ahmet Tekin | Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. |
| Ahmet Varol | Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik. |
| Ali Bulaç | (Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik. |
| Ali Fikri Yavuz | Hiç şüphesiz sana bol ve kesilmez hayır verdik. |
| Ali Ünal | Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik. [814] |
| Bayraktar Bayraklı | Dogrusu sana pek cok nimet vermisizdir. |
| Bekir Sadak | ki biz sana Kevser'i verdik. |
| Celal Yıldırım | Muhakkak ki biz, sana Kevser'i (iyilik, bereket, mutluluk, güzellik gibi bol nimet) verdik. |
| Cemal Külünkoğlu | Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. |
| Diyanet İşleri | Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. |
| Diyanet İşleri ( Eski ) | (1-3) (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir. |
| Diyanet Vakfı | Biz sana bolca nimetler verdik. |
| Edip Yüksel | Muhakkak biz sana Kevser'i verdik. |
| Elmalılı ( Sade ) | Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik. |
| Elmalılı ( Sade - 2 ) | Biz verdik sana hakikatte kevser |
| Elmalılı Hamdi Yazır | Süphesiz, biz sana Kevser'i verdik. |
| Gültekin Onan | Şüphesiz, biz sana Kevser’i verdik. |
| Harun Yıldırım | (Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik. |
| Hasan Basri Çantay | (Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki biz sana Kevser’i verdik. |
| Hayrat Neşriyat | Gerçekten Biz; sana, Kevser'i verdik. |
| İbni Kesir | Biz sana bol nimetler verdik. |
| İlyas Yorulmaz | Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik. |
| İnsan Dergisi | Gerçekten Biz sana, dünyada her türlü iyiliğin, güzelliğin ve bereketin; âhirette ise ebedi cennet nimetlerinin kaynağı olan bu Kur'an'ı vahyetmekle, insanoğlunun sahip olabileceği en büyük nimeti, Kevseri verdik. |
| Kadri Çelik | Bak, Biz sana bol nimet verdik: |
| Mahmut Kısa | Şüphe yok ki biziz sana kevseri veren. |
| Muhammed Esed | Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden: |
| Mustafa İslamoğlu | Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik. |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Resulüm! Gerçekten biz sana tükenmeyen pek çok nimet vermişizdir. |
| Ömer Öngüt | Biz sana sayısız nimetler verdik. |
| Şaban Piriş | Şüphesiz, Biz sana çok şey verdik. |
| Sadık Türkmen | Ey muhammed! Doğrusu biz sana pek çok nimet vermişizdir. |
| Seyyid Kutub | Biz gerçekten sana verdik kevser. |
| Suat Yıldırım | Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik. |
| Süleyman Ateş | Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik. |
| Süleymaniye Vakfı | Sana çok önemli olan şeyi verdik[*]. |
| Tefhim-ul Kuran | Biz sana Kevser'i verdik. |
| Ümit Şimşek | Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini. |
| Yaşar Nuri Öztürk | Muhakkak ki Biz sana Kevser'i verdik. |