|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلْقَارِعَةُۙ Kaaria... |
1 |
|
مَا الْقَارِعَةُۚ Nedir kaaria? |
2 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ Sana o kaariayı bildiren nedir? |
3 |
|
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ İnsanların, 'her yana dağılmış' pervaneler gibi olacakları gün |
4 |
|
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ Ve dağların 'etrafa saçılmış' renkli yünler gibi olacakları (gün), |
5 |
|
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ İşte, kimin tartıları ağır basarsa, |
6 |
|
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ Artık o, hoşnut olunan bir hayat içindedir. |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ Kimin tartıları hafif kalırsa, |
8 |
|
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ Artık onun da anası (ümmühü) (barınağı, son durağı) 'haviye'dir (uçurum). |
9 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ Onun ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? |
10 |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ O, kızgın bir ateştir. |
11 |