|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اَلْقَارِعَةُۙ Kapı çalan! [797] |
1 |
|
مَا الْقَارِعَةُۚ Nedir o kapı çalan? |
2 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْقَارِعَةُۜ O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin? [798] |
3 |
|
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِۙ O gün insanlar, saçılmış kelebekler gibi olurlar. |
4 |
|
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِۜ Dağlar atılmış yün gibi olurlar. |
5 |
|
فَاَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَاز۪ينُهُۙ (6-7) Tartıları ağır gelenler, mutlu bir yaşam içerisinde olacaklardır. [799] |
6 |
|
فَهُوَ ف۪ي ع۪يشَةٍ رَاضِيَةٍۜ (6-7) Tartıları ağır gelenler, mutlu bir yaşam içerisinde olacaklardır. [799] |
7 |
|
وَاَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَاز۪ينُهُۙ (8-9) Fakat tartıları hafif gelenler ise, onların da yeri Hâviye'dir. |
8 |
|
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌۜ (8-9) Fakat tartıları hafif gelenler ise, onların da yeri Hâviye'dir. |
9 |
|
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا هِيَهْۜ Hâviye'nin ne olduğunu sen ne bilirsin? |
10 |
|
نَارٌ حَامِيَةٌ O, son derece kızgın bir ateştir. [800] |
11 |