Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Gök yarıldığı zaman...
2 Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman...
3 Yer yayılıp dümdüz edildiği,
4 İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
5 Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman!
6 Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın.
7 (7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
8 (7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
9 (7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
10 Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise,
11 Yok olmayı ister.
12 Alevli ateşe girer.
13 O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.
14 Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.
15 Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı.)
16 Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için!
17 Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için,
18 Dolunay halini alan ay hakkı için:
19 Siz halden hale geçeceksiniz!
20 Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?
21 Kendilerine Kur’ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar?
22 Bilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar.
23 Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir!
24 Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele!
25 Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ 1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ 2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ 3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ 4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ 5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ 6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ 7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ 8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ 9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ 10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ 11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ 12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً 13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ 14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ 15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ 16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ 17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ 18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ 19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ 20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ 21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ 22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ 23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ 24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ 25
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ
Gök yarıldığı zaman...
1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ
Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman...
2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ
Yer yayılıp dümdüz edildiği,
3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ
İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ
Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman!
5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ
Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın.
6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ
(7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ
(7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ
(7-9) Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner.
9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ
Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise,
10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ
Yok olmayı ister.
11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ
Alevli ateşe girer.
12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً
O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.
13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.
14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ
Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı.)
15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ
Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için!
16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ
Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için,
17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ
Dolunay halini alan ay hakkı için:
18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ
Siz halden hale geçeceksiniz!
19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ
Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?
20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ
Kendilerine Kur’ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar?
21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ
Bilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar.
22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ
Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir!
23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ
Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele!
24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır.
25

Sureler

Mealler