Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 (1-2) Gökyüzü parçalara ayrıldığında, tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde, [737] [738]
2 (1-2) Gökyüzü parçalara ayrıldığında, tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde, [737] [738]
3 (3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
4 (3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
5 (3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
6 “Ey insan! Şüphesiz sen Rabbine varan yolda çabalayıp durmaktasın. Sonunda O'na kavuşacaksın.”
7 (7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
8 (7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
9 (7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
10 (10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
11 (10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
12 (10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
13 Zira o, ailesi içinde şımarmıştı.
14 (14-15) Çünkü o, hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
15 (14-15) Çünkü o, hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
16 (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
17 (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
18 (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
19 (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
20 (20-21) Böyleyken, onlar acaba niçin iman etmezler? Kendilerine Kur'ân okununca secde de etmezler?
21 (20-21) Böyleyken, onlar acaba niçin iman etmezler? Kendilerine Kur'ân okununca secde de etmezler?
22 Aksine, inkâr edenler yalanlıyorlar.
23 Halbuki Allah, onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
24 Onlara acıklı azabı müjdele!
25 İman edip iyi amel işleyenler müstesnadır. Onlar için arkası kesilmeyen bir ödül vardır. [739]
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ 1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ 2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ 3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ 4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ 5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ 6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ 7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ 8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ 9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ 10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ 11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ 12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً 13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ 14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ 15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ 16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ 17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ 18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ 19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ 20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ 21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ 22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ 23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ 24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ 25
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ
(1-2) Gökyüzü parçalara ayrıldığında, tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde, [737] [738]
1
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ
(1-2) Gökyüzü parçalara ayrıldığında, tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde, [737] [738]
2
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ
(3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
3
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ
(3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
4
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ
(3-5) Yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında ve tabiatı gereği Rabbine kulak verdiğinde,
5
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحاً فَمُلَاق۪يهِۚ
“Ey insan! Şüphesiz sen Rabbine varan yolda çabalayıp durmaktasın. Sonunda O'na kavuşacaksın.”
6
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ
(7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
7
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ
(7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
8
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُوراًۜ
(7-9) Kimin kitabı sağından verilirse, kolay bir hesaba çekilecek ve sevinçle ailesine dönecektir.
9
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ
(10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
10
فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ
(10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
11
وَيَصْلٰى سَع۪يراًۜ
(10-12) Kimin de kitabı arka tarafından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek ve alevli ateşe girecektir.
12
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُوراً
Zira o, ailesi içinde şımarmıştı.
13
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
(14-15) Çünkü o, hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
14
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يراًۜ
(14-15) Çünkü o, hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
15
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
16
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
17
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
18
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقاً عَنْ طَبَقٍۜ
(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.
19
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ
(20-21) Böyleyken, onlar acaba niçin iman etmezler? Kendilerine Kur'ân okununca secde de etmezler?
20
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ
(20-21) Böyleyken, onlar acaba niçin iman etmezler? Kendilerine Kur'ân okununca secde de etmezler?
21
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ
Aksine, inkâr edenler yalanlıyorlar.
22
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ
Halbuki Allah, onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
23
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ
Onlara acıklı azabı müjdele!
24
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
İman edip iyi amel işleyenler müstesnadır. Onlar için arkası kesilmeyen bir ödül vardır. [739]
25

Sureler

Mealler