Hac Suresi 67. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Hac Suresi 78 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 103. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 332 sayfa numarasında yer almaktadır.
لِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكاً هُمْ نَاسِكُوهُ فَلَا يُنَازِعُنَّكَ فِي الْاَمْرِ وَادْعُ اِلٰى رَبِّكَۜ اِنَّكَ لَعَلٰى هُدًى مُسْتَق۪يمٍ
Sureler
Mushaf
Sayfa 332
İlgili Sure
Hac Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Biz her ümmete bir ibadet tarzı kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse onlar, bu ibadet tarzı meselesinde, seninle tartışmasınlar. Sen yalnızca onları, Rabbinin yoluna çağır. Çünkü sen, gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.
Abdullah Parlıyan Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.
Adem Uğur Her ümmete ibadet edecekleri bir mensek (ibadet anlayışı ve şekli) oluşturduk. . . O hâlde bu konuda seni tartışmaya çekemesinler; (tartışma) sadece Rabbine davet et. . . Kesinlikle hakikate erdiren yoldasın!
Ahmed Hulusi Biz, her millete kulluklarını ifa edecek ibadet tarzları belirlemiştik. Geçmişten kalan kırık dökük bilgilere sahip insanların, tebliğ ettiğin din, uyguladığın plan ve yönetim konusunda, seni faydasız münakaşalar içine çekip meşgul etmelerine izin verme. Sen bütün insanları Rabbine kulluğa ve ibadete, Rabbinin yoluna davete devam et. Sen doğru bilgilere sahipsin, doğru, muhkem, güvenli, hak yolda faaliyet göstermeye, görevini yapmaya, İslâm’ı yaşamaya, öğretmeye memursun.
Ahmet Tekin Biz her ümmet için bir ibadet tarzı koyduk, onlar buna göre ibadet ederler. Artık (din) iş(in)de seninle çekişmeye girmesinler. Sen Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzeresin.
Ahmet Varol Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.
Ali Bulaç Biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar bununla amel ederler. Bunun için (ey Rasûlüm) din işinde sana asla muhalefet etmesinler. Sen, insanları, Rabbine ibadet etmeye davet et. Çünkü sen, gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin.
Ali Fikri Yavuz Her bir ümmete, (kendi dönemlerinde) uyguladıkları belli bir ibadet sistemi tayin ve tahsis buyurduk. Bu sebeple başkaları, dininizi tatbikte sana muhalefet edip de seni bir tartışmanın içine çekmesinler. Sen, insanları Rabbine çağırmaya devam et. Hiç kuşkusuz sen, hakka götüren kusursuz ve dosdoğru bir yol üzerindesin.
Ali Ünal Biz her ümmete, uygulayacakları bir ibadet şekli öğrettik. Öyle ise, onların bu konuda seninle çekişmelerine müsaade etme! Sen, Rabbine davet et! Zira sen gerçekten doğru bir yoldasın.
Bayraktar Bayraklı (67-69) Her ummete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Oyleyse, bu konuda seninle cekismelerine firsat verme; Rabbine davet et, sen suphesiz dogru yol uzerindesin. Seninle tartisirlarsa: «Allah yaptiginizi cok iyi bilir; ayriliga dustugunuz seyler hakkinda, kiyamet gunu aranizda Allah hukmedecektir» de.
Bekir Sadak Her ümmete (kendi çağlarında) ayrı bir ibâdet yolu sunduk ki onlar o yolda ibâdet ederler. O halde bu konuda seninle tartışmasınlar. Sen Rabbına davet etmeye bak. Şüphesiz ki sen dosdoğru yolda bulunuyorsundur.
Celal Yıldırım Biz her ümmete, kulluklarını göstermeleri için (farklı) bir ibadet tarzı (şeriat) belirledik. O halde onlar din işinde asla seninle tartışmasınlar. Sen insanları Rabbine çağır! Hiç kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.
Cemal Külünkoğlu Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O hâlde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin.
Diyanet İşleri (67-69) Her ümmete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyleyse, bu konuda seninle çekişmelerine fırsat verme; Rabbine davet et, sen şüphesiz doğru yol üzerindesin. Seninle tartışırlarsa: 'Allah yaptığınızı çok iyi bilir; ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında, kıyamet günü aranızda Allah hükmedecektir' de.
Diyanet İşleri ( Eski ) Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.
Diyanet Vakfı Her bir topluluğu, uygulayacakları bir dizi kural ile yükümlü kıldık. Onun için bu konuda seninle çekişmesinler. Sen Rabbine çağır. Kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.
Edip Yüksel Biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar onunla amel ederler. Bunun için (ey Muhammed!) bu konuda seninle hiçbir zaman çekişmesinler. (İnsanları) Rabbine (ibadet etmeye) çağır. Şüphesiz sen gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin.
Elmalılı ( Sade ) Biz her ümmet için bir ibadet yolu yapmışızdır ki, onlar onun abidleridir. Şu halde bu işte seninle asla tartışmaya girmesinler; ve sen Rabbine davet et; çünkü sen muhakkak doğru olana götüren, doğru bir yoldasın.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Biz her ümmet için bir ıbadet yolu yapmışızdır ki onlar onun âbidleridir, binaenaleyh emirde sana aslâ münazea etmesinler ve rabbına da'vet et, çünkü sen cidden hakka götüren doğru bir yol üzerindesin
Elmalılı Hamdi Yazır Biz her ümmete bir 'ibadet tarzı' (mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, buyrukta seninle çekişmesinler. Sen rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.
Gültekin Onan Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehli kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.
Harun Yıldırım Biz her ümmete bir ibâdet yolu (şerîat) gösterdik ki onlar bunun aamilleridir. O halde emirde seninle asla münazaa etmesinler. Sen (insanları sâdece) Rabbine da'vet et. Çünkü sen, şübhesiz dosdoğru bir hidâyetin tâ üzerindesin.
Hasan Basri Çantay Her ümmet için bir şeriat koyduk ki onlar onunla amel eden kimselerdir. Öyle ise bu hususta seninle aslâ mücâdele etmesinler; ve Rabbine da'vet et! Doğrusu sen, elbette dosdoğru bir hidâyet (bir din) üzerindesin.
Hayrat Neşriyat Her ümmete; yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyle ise işte seninle çekişmesinler, Rabbına davet et. Şüphesiz ki sen; dosdoğru bir hidayet üzeresin.
İbni Kesir Her ümmet için onların yapa geldiği birtakım ibadetler var ettik. Bu ibadetler konusunda seninle asla tartışmamaları gerekir. Sen Rabbine davet et. Zira sen en doğru yol üzerindesin.
İlyas Yorulmaz Biz her ümmete bir ibadet tarzı kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, bu işte (din hususunda) seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzeresin.
İnsan Dergisi Biz her ümmete bir tek Allah'a kulluk esasına dayalı inanç sistemini tebliğ eden elçiler göndererek hepsini aynı inanç ilkeleri etrafında birleşen bir tek millet kıldık. Fakat ayrıntılı konularda, her ümmetin kendi özel şartlarına uygun yerel ve geçici hükümler gönderdik. Böylece her ümmete, kendilerine özgü ihtiyaç ve imkânlara uygun olarak kulluk veibadet görevini yerine getirecekleri farklı bir ibadet biçimi ve farklı bir hukuk sistemi belirledik. İşte şimdi de, bütün kitapların özü, esası ve zirvesi olan Kur'an'ı göndererek kıyamete kadar geçerli olacak inanç sistemini bütün açıklığıyla ortaya koyduk. Dolayısıyla, geçmiş şeriatlar bugün artık geçerliliğini kaybetmiş olup, önceki Peygamberlere iman ettiklerini söyleyenler de herkes gibi son kitaba uymakla yükümlüdürler. O hâlde, ey Peygamber ve O'nun yolunda giden Müslüman! Hakikati bile bile reddeden o inkârcıların, artık bu konuda seni kısır ve yararsız tartışmalara sürüklemelerine izin verme, onlar ne derlerse desinler, sen Rabb'inin yoluna çağırmaya devam et ve asla yılgınlığa kapılma. Çünkü sen, gerçekten dosdoğru bir yoldasın.
Kadri Çelik Biz her ümmete, kulluklarını göstermeleri için (ayrı) bir ibadet tarzı tayin ettik. Bunun içindir ki, (ey inanan kişi, seninkinden başka yollar tutan) kimseler bu konuda seni tartışmaya sürüklemesinler; sen yalnızca (onların hepsini) Rabbine çağır: çünkü, sen gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.
Mahmut Kısa Ve her ümmete bir din verdik, o dine göre ibâdette bulunurlar, artık seninle her hususta çekişmeye kalkışmasınlar ve Rabbinin yoluna çağır, şüphe yok ki sen, doğru yolu bulmuşsun.
Muhammed Esed Biz her bir ümmet için Allah'a kalben yaklaşsınlar diye bir ibadet yol ve yöntemi belirledik; şu halde (ey bu hitabın muhatabı), kimse seni bu konuda tartışmaya çekmesin; ve sen sadece Rabbine çağır: şu bir gerçek ki sen kesinlikle dosdoğru bir yol üzeresin.
Mustafa İslamoğlu Her bir ümmet için bir şeriat kıldık ki, onlar onunla amel ederlerdi. Artık emr-i dinde seninle münazarada bulunmasınlar. Ve Rabbine dâvet et. Şüphe yok ki, sen elbette dosdoğru vâzıh bir din üzerindesin.
Ömer Nasuhi Bilmen Biz her ümmete bir ibadet yolu tayin ettik, onlar ona göre ibadet etmektedirler. Öyleyse bu hususta seninle çekişmesinler. Sen Rabbine dâvet et, şüphesiz ki sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.
Ömer Öngüt Her ümmete bir ibadet tarzı belirledik. Öyleyse, yerine getirmeleri gereken iş hususunda seninle tartışmasınlar. Rabbine çağır/yalvar. Hiç kuşkusuz sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.
Şaban Piriş Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O halde din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen, hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin.
Sadık Türkmen Biz her ümmet için uygulayacakları ayrı ibadet biçimleri belirledik. O halde müşrikler bu konuda seninle kesinlikle tartışmamalıdırlar. Sen insanları Rabb'ine çağır. Hiç kuşkusuz sen doğru yoldasın.
Seyyid Kutub Biz her ümmete kendi dönemlerinde uyguladıkları özel bir ibadet yolu belirledik. Öyle ise onlar din işinde asla sana muhalefet etmesinler. Sen insanları Rabbinin yoluna dâvet et! Çünkü sen gerçekten hakka götüren dosdoğru bir yolun üzerindesin.
Suat Yıldırım Biz her ümmete, uydukları bir mensek (ibâdet yöntemi) yaptık. Bu işte seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine çağır, kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.
Süleyman Ateş Biz her ümmete bir ibadet-tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in) de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.
Süleymaniye Vakfı Her toplum(ümmet) için kurban ibadeti (mensek) koyduk, onlar onu yerine getirirler. Bu konuda seninle asla çekişmemeleri gerekir. Sen onları Rabbine çağır. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.
Tefhim-ul Kuran Biz her ümmet için bir şeriat belirledik ki, onu izlerlerdi. Onun için din konusunda seninle çekişmesinler. Sen de insanları Rabbine çağır. Hiç şüphesiz sen dosdoğru hidayet üzeresin.
Ümit Şimşek Her ümmet için biz, bir ibadet şekli/bir ibadet yeri belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sen de Rabbine davet et/dua et. Sen, elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın.
Yaşar Nuri Öztürk Biz her ümmete uygulayacakları bir mensek (ibadet tarzı) kıldık. O halde emirde (ibadetle ilgili işde) seninle tartışıp-çekişmesinler. Sen Rabbine çağır. Şüphesiz ki sen dosdoğru bir yol (hidayet) üzerindesin.

Sureler
Sayfa 332
Mushaf
Hac Suresi
İlgili Sure
Ayetler