Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 (1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
2 (1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
3 (1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
4 (1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
5 Bunda, akıl sahibi için hakikatin sağlam bir kanıtı yok mudur?
6 Görmedin mi Rabbin nasıl yaptı ‘Âd kavmine,
7 (7-8) Ülkeler arasında eşi yaratılmamış sütunlu İrem'e?
8 (7-8) Ülkeler arasında eşi yaratılmamış sütunlu İrem'e?
9 Vâdide kayaları yontup evler yapan Semûd kavmine?
10 Saltanat sahibi Firavun'a.
11 (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
12 (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
13 (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
14 (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
15 İnsana gelince, Rabbi kendisini imtihan edip ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde, “Rabbim bana cömert davrandı” der. [757]
16 Fakat imtihan edip rızkını daralttığında ise, “Rabbim beni önemsemedi” der.
17 (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
18 (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
19 (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
20 (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
21 (21-22) Hayır! Yeryüzü ardı ardına sarsılıp paramparça olduğunda, Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizildiğinde,
22 (21-22) Hayır! Yeryüzü ardı ardına sarsılıp paramparça olduğunda, Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizildiğinde,
23 İşte o gün cehennem getirilir. O gün insan her şeyi hatırlayacak, ama bu hatırlamanın ona ne faydası olacak?
24 “Âh, keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım!” der.
25 (25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.
26 (25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.
28 Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön!
29 (29-30) Kullarımın arasına ve cennetime gir! [758]
30 (29-30) Kullarımın arasına ve cennetime gir! [758]
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالْفَجْرِۙ 1
وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ 2
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِۙ 3
وَالَّيْلِ اِذَا يَسْرِۚ 4
هَلْ ف۪ي ذٰلِكَ قَسَمٌ لِذ۪ي حِجْرٍۜ 5
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍۙۖ 6
اِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِۙۖ 7
اَلَّت۪ي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِۙۖ 8
وَثَمُودَ الَّذ۪ينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِۙۖ 9
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْاَوْتَادِۙۖ 10
اَلَّذ۪ينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِۙۖ 11
فَاَكْثَرُوا ف۪يهَا الْفَسَادَۙۖ 12
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍۙۖ 13
اِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِۜ 14
فَاَمَّا الْاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَكْرَمَنِۜ 15
وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ 16
كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ 17
وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ 18
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلاً لَماًّۙ 19
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُباًّ جَماًّۜ 20
كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكاًّ دَكاًّۙ 21
وَجَٓاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفاًّ صَفاًّۚ 22
وَج۪ٓيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰىۜ 23
يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ 24
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ 25
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُٓ اَحَدٌۜ 26
يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ 27
اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ 28
فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ 29
وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي 30
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالْفَجْرِۙ
(1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
1
وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ
(1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
2
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِۙ
(1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
3
وَالَّيْلِ اِذَا يَسْرِۚ
(1-4) Şafak vaktine, on geceye, her şeyin çiftine ve tekine, geçip giden geceye yemin olsun ki, [755] [756]
4
هَلْ ف۪ي ذٰلِكَ قَسَمٌ لِذ۪ي حِجْرٍۜ
Bunda, akıl sahibi için hakikatin sağlam bir kanıtı yok mudur?
5
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍۙۖ
Görmedin mi Rabbin nasıl yaptı ‘Âd kavmine,
6
اِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِۙۖ
(7-8) Ülkeler arasında eşi yaratılmamış sütunlu İrem'e?
7
اَلَّت۪ي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِۙۖ
(7-8) Ülkeler arasında eşi yaratılmamış sütunlu İrem'e?
8
وَثَمُودَ الَّذ۪ينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِۙۖ
Vâdide kayaları yontup evler yapan Semûd kavmine?
9
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْاَوْتَادِۙۖ
Saltanat sahibi Firavun'a.
10
اَلَّذ۪ينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِۙۖ
(11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
11
فَاَكْثَرُوا ف۪يهَا الْفَسَادَۙۖ
(11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
12
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍۙۖ
(11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
13
اِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِۜ
(11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.
14
فَاَمَّا الْاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَكْرَمَنِۜ
İnsana gelince, Rabbi kendisini imtihan edip ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde, “Rabbim bana cömert davrandı” der. [757]
15
وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ
Fakat imtihan edip rızkını daralttığında ise, “Rabbim beni önemsemedi” der.
16
كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
17
وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
18
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلاً لَماًّۙ
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
19
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُباًّ جَماًّۜ
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
20
كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكاًّ دَكاًّۙ
(21-22) Hayır! Yeryüzü ardı ardına sarsılıp paramparça olduğunda, Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizildiğinde,
21
وَجَٓاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفاًّ صَفاًّۚ
(21-22) Hayır! Yeryüzü ardı ardına sarsılıp paramparça olduğunda, Rabbinin emri gelip melekler saf saf dizildiğinde,
22
وَج۪ٓيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰىۜ
İşte o gün cehennem getirilir. O gün insan her şeyi hatırlayacak, ama bu hatırlamanın ona ne faydası olacak?
23
يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ
“Âh, keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım!” der.
24
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ
(25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.
25
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُٓ اَحَدٌۜ
(25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.
26
يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ
Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön!
27
اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ
(29-30) Kullarımın arasına ve cennetime gir! [758]
28
فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ
(29-30) Kullarımın arasına ve cennetime gir! [758]
29
وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 29

Filename: views/sure_view.php

Line Number: 347

Backtrace:

File: /home/kuranikerimmeali/domains/kuranikerimmeali.net/public_html/uygulama/views/sure_view.php
Line: 347
Function: _error_handler

File: /home/kuranikerimmeali/domains/kuranikerimmeali.net/public_html/uygulama/libraries/Template.php
Line: 222
Function: view

File: /home/kuranikerimmeali/domains/kuranikerimmeali.net/public_html/uygulama/controllers/Sureler.php
Line: 83
Function: render

File: /home/kuranikerimmeali/domains/kuranikerimmeali.net/public_html/index.php
Line: 315
Function: require_once

30

Sureler

Mealler
Beled Suresi
Sonraki