Sureler
Mealler
Önceki
Fecr Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 İbrahim Peygamber'in başlattığı tevhid mücadelesinin Son Elçiyle yeniden filizlenip yeşerdiği ve halkının huzur ve güven içinde yaşadığı bu bereketli topraklara, Mekke adındaki bu şehre andolsun ki.
2 Kâbe ve çevresindeki Harem Bölge'ye sığınan katillere bile dokunulmazken, senin kanını helâl gören ve müminleri en ağır baskı ve işkencelere maruz bırakan bu şehrin sakinlerine andolsun ki.
3 İnsanlığın ilk atası olan Âdem ile Havva'ya ve onlardan meydana gelerek kabileler, boylar, milletler oluşturan nesillere, yani babaya ve ondan olan evlada andolsun ki,
4 Biz insanı birçok acılar, sıkıntılar ve zorluklar arasında mücadele ederek çetin bir sınavdan geçmesi için yarattık.
5 Yoksa insan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
6 Zevk, eğlence ve gösteriş uğruna malını mülkünü israf etmekle övünerek, "Ben bu yolda yığınla mal, servet harcadım." diyor.
7 Bütün bunları yaparken, hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? Bu ne büyük nankörlüktür!
8 Oysa Biz ona iki göz bahşetmedik mi?
9 Ona bir dil ve bir çift dudak vermedik mi?
10 Ve ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşederek ve hakikati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek, cennete ve cehenneme giden iki yolu göstermedik mi?
11 Fakat o, kendisini yüce makamlara iletecek Sarp Yokuşu tırmanmak için çaba harcamadı.
12 Nedir bu Sarp Yokuş, bilir misin?
13 Köleyi boyunduruğundan kurtarmaktır. Köleleri azat ederek, kölelik sistemini kaldırmaya yönelik tedbirleri alarak, insanın boynuna geçirilmiş sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik tutsaklık ve sömürü zincirlerini kırıp atarak ve servet, güç, makam, şöhret gibi yüzlerce varlığın kulu kölesi olan insanları bir tek Allah'a kulluğa çağırarak insanları gerçek anlamda özgürlüğe kavuşturmaktır.
14 Ya da dar günde doyurmaktır,
15 Gerek soy, gerek mekân olarak yakınlığı olan bir yetimi,
16 Yahut sokaklarda toza toprağa bulanmış çaresiz bir yoksulu.
17 Ve bir de, Allah'a ve gönderdiği mesaja iman ederek birbirlerine sabrı ve merhameti öğütleyenler arasında yer almaktır.
18 İşte ancak bu sayılan özelliklere sahip olanlardır, Hesap Günü kitapları sağından verilecek dürüst ve erdemli kimseler.
19 Gerek sözleri, gerek davranışlarıyla ayetlerimizi inkâr eden ve böylece, o Sarp Yokuşu aşamayan kimselere gelince, onlar "yığınla mal harcamış" olsalar bile, o gün kitapları solundan verilecek ve ebediyen cehennem azabına mahkûm edilecek kimselerdir.
20 Kapıları üzerlerine kilitlenmiş nefes aldırmayan korkunç bir ateş içinde…
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ 1
وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ 2
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ 3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ 4
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۢ 5
يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالاً لُبَداًۜ 6
اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌۜ 7
اَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِۙ 8
وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِۙ 9
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِۚ 10
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَۘ 11
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ 12
فَكُّ رَقَبَةٍۙ 13
اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ 14
يَت۪يماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ 15
اَوْ مِسْك۪يناً ذَا مَتْرَبَةٍۜ 16
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِۜ 17
اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ 18
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا هُمْ اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ 19
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ 20
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ
İbrahim Peygamber'in başlattığı tevhid mücadelesinin Son Elçiyle yeniden filizlenip yeşerdiği ve halkının huzur ve güven içinde yaşadığı bu bereketli topraklara, Mekke adındaki bu şehre andolsun ki.
1
وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ
Kâbe ve çevresindeki Harem Bölge'ye sığınan katillere bile dokunulmazken, senin kanını helâl gören ve müminleri en ağır baskı ve işkencelere maruz bırakan bu şehrin sakinlerine andolsun ki.
2
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ
İnsanlığın ilk atası olan Âdem ile Havva'ya ve onlardan meydana gelerek kabileler, boylar, milletler oluşturan nesillere, yani babaya ve ondan olan evlada andolsun ki,
3
لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ
Biz insanı birçok acılar, sıkıntılar ve zorluklar arasında mücadele ederek çetin bir sınavdan geçmesi için yarattık.
4
اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۢ
Yoksa insan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
5
يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالاً لُبَداًۜ
Zevk, eğlence ve gösteriş uğruna malını mülkünü israf etmekle övünerek, "Ben bu yolda yığınla mal, servet harcadım." diyor.
6
اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌۜ
Bütün bunları yaparken, hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? Bu ne büyük nankörlüktür!
7
اَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِۙ
Oysa Biz ona iki göz bahşetmedik mi?
8
وَلِسَاناً وَشَفَتَيْنِۙ
Ona bir dil ve bir çift dudak vermedik mi?
9
وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِۚ
Ve ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşederek ve hakikati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek, cennete ve cehenneme giden iki yolu göstermedik mi?
10
فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَۘ
Fakat o, kendisini yüce makamlara iletecek Sarp Yokuşu tırmanmak için çaba harcamadı.
11
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ
Nedir bu Sarp Yokuş, bilir misin?
12
فَكُّ رَقَبَةٍۙ
Köleyi boyunduruğundan kurtarmaktır. Köleleri azat ederek, kölelik sistemini kaldırmaya yönelik tedbirleri alarak, insanın boynuna geçirilmiş sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik tutsaklık ve sömürü zincirlerini kırıp atarak ve servet, güç, makam, şöhret gibi yüzlerce varlığın kulu kölesi olan insanları bir tek Allah'a kulluğa çağırarak insanları gerçek anlamda özgürlüğe kavuşturmaktır.
13
اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ
Ya da dar günde doyurmaktır,
14
يَت۪يماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ
Gerek soy, gerek mekân olarak yakınlığı olan bir yetimi,
15
اَوْ مِسْك۪يناً ذَا مَتْرَبَةٍۜ
Yahut sokaklarda toza toprağa bulanmış çaresiz bir yoksulu.
16
ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِۜ
Ve bir de, Allah'a ve gönderdiği mesaja iman ederek birbirlerine sabrı ve merhameti öğütleyenler arasında yer almaktır.
17
اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِۜ
İşte ancak bu sayılan özelliklere sahip olanlardır, Hesap Günü kitapları sağından verilecek dürüst ve erdemli kimseler.
18
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا هُمْ اَصْحَابُ الْمَشْـَٔمَةِۜ
Gerek sözleri, gerek davranışlarıyla ayetlerimizi inkâr eden ve böylece, o Sarp Yokuşu aşamayan kimselere gelince, onlar "yığınla mal harcamış" olsalar bile, o gün kitapları solundan verilecek ve ebediyen cehennem azabına mahkûm edilecek kimselerdir.
19
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ
Kapıları üzerlerine kilitlenmiş nefes aldırmayan korkunç bir ateş içinde…
20

Sureler

Mealler
Fecr Suresi
Önceki
Şems Suresi
Sonraki