Âl-i İmrân Suresi 164. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Âl-i İmrân Suresi 200 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 89. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 50 sayfa numarasında yer almaktadır.
لَقَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ اِذْ بَعَثَ ف۪يهِمْ رَسُولاً مِنْ اَنْفُسِهِمْ يَتْلُوا عَلَيْهِمْ اٰيَاتِه۪ وَيُزَكّ۪يهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَۚ وَاِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلُ لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ
Sureler
Mushaf
Sayfa 50
İlgili Sure
Âl-i İmrân Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Allah, mesajlarını onlara iletmek, onları arındırmak ve onlara kitabı, hikmeti öğretmek için aralarından bir elçi çıkararak mü'minlere büyük ikram ve lütufta bulundu. Halbuki daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
Abdullah Parlıyan Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Adem Uğur Andolsun ki Allâh iman edenlere bir lütuf olarak, içlerinde nefslerinden bir Rasûl bâ's etti (aralarından kendi türlerinden bir Rasûl ortaya çıkardı), O'nun işaretlerini okuyor; onları arındırıyor, onlara hakikat bilgisini ve Hikmeti (her şeyin oluş sistem ve düzenini) öğretiyor. (Hâlbuki) onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler!
Ahmed Hulusi Andolsun ki, içlerinden kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, kendilerini, vicdanlarını arındıran, onlara okuma-yazmayı, kitabına, Kur’ân’a vukufu, ilmi, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetini öğreten özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir Rasul görevlendirmekle Allah mü’minlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar, başlarına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içinde idiler.
Ahmet Tekin Allah, mü'minlere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. Oysa daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Ahmet Varol Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Ali Bulaç Allah müminler üzerinde bol bol ihsanda bulundu. Çünkü onlara, kendi cinslerinden bir peygamber gönderdi ki, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyor, onları fena huy ve inançlardan temizliyor, onlara Kur’ân ve sünneti öğretiyor. Halbuki bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Ali Fikri Yavuz Gerçekten Allah, içlerinden bir Rasûl seçip kendilerine göndermekle mü’minlere büyük bir lütufta bulundu. O Rasûl, onlara Allah’ın (Kur’ân cümleleri olarak gelen ve bir de kâinatta tecelli eden) âyetlerini okuyup açıklıyor, (zihinlerini yanlış düşünce ve kabullerden, kalblerini bâtıl inanç ve günahlardan, hayatlarını her türlü kirden temizleyerek) onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti (o Kitabı anlama ve tatbik etme yoluyla, ondaki emir ve yasakların manâ ve maksadını, ayrıca eşya ve hadiselerin anlamını) öğretiyor. Bundan önce onlar, hiç şüphesiz apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Ali Ünal Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, onları arındırıp kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık sapıklık içindeydiler.
Bayraktar Bayraklı And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onlari aritan, onlara Kitab ve hikmeti ogreten, kendilerinden bir peygamber gondermekle iyilikte bulunmustur. Halbuki onlar, onceleri apacik sapiklikta idiler.
Bekir Sadak And olsun ki, Allah, daha önce açık bir sapıklık içinde bulunurlarken, mü'minlere yine kendilerinden, onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, onları (küfrün kirlerinden) temizleyip arıtan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütuf ve ikramda bulunmuştur.
Celal Yıldırım Andolsun ki, Allah, inananlara büyük bir lütufta bulunmuştur. Zira onlara Allah'ın ayetlerini okuyan, (onları fena alışkanlıklardan) arındıran, kitap ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Oysa bundan önce onlar apaçık bir dalalet içindeydiler.
Cemal Külünkoğlu Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Diyanet İşleri And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.
Diyanet İşleri ( Eski ) Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Diyanet Vakfı ALLAH inananların içinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara kitap ve bilgelik öğreten bir elçiyi göndermekle iyilikte bulundu. Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler!
Edip Yüksel Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Elmalılı ( Sade ) Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulundu. Oysa, bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Hakikaten Allah mü'minleri minnetdar kıldı zira içlerinde kendilerinden bir Resul ba's buyurdu, onlara Allahın âyâtını okuyor, onları tezkiye ediyor, onlara kitab ve hikmet öğretiyor halbuki bundan evvel açık bir dalâl içinde idiler
Elmalılı Hamdi Yazır Andolsun ki Tanrı inançlılara, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Gültekin Onan Andolsun ki Allah mü’minlere aralarındaki kendilerinden olan rasulü göndermekle lütufta bulundu. Onlara O’nun ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitap ile hikmeti öğretiyor. Oysa bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Harun Yıldırım Andolsun ki mü'minler daha evvel apaçık ve kat'î bir sapıklık içinde bulunuyorlarken Allah, içlerinden ve kendilerinden onlara — âyetlerini okur, onları tertemiz yapar, onlara Kitab ve hikmeti öğretir —bir peygamber göndermiş olduğu için büyük bir lûtufda bulunmuşdur.
Hasan Basri Çantay And olsun ki, Allah mü’minlere lütufta bulunmuştur. Çünki onlara içlerinden bir peygamber gönderdi, onlara (Allah’ın) âyetlerini okuyor, onları (günahlardan) temizliyor ve onlara Kitâb’ı ve hikmeti öğretiyor. Hâlbuki (onlar) daha evvel gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Hayrat Neşriyat And olsun ki: Allah, mü'minlere büyük bir lutufda bulunmuştur. Zira onlara Allah'ın ayetlerini okuyan, teskiye eden, kitab ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Halbuki onlar, daha önce apaçık bir dalalet içindeydiler.
İbni Kesir Allah inananlara, içlerinden birisini elçi göndermekle iyilikte bulunmuştur. Elçi onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizliyor ve kitabı ve kitapla hüküm vermeyi öğretiyor. Onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
İlyas Yorulmaz Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir minnette (taşınması ağır olan bir iyilikte) bulundu. Şüphesiz bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.
İnsan Dergisi Gerçekten Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu. Zira onlara kendi içlerinden öyle bir peygamber gönderdi ki, onlara Allah'ın âyetlerini okuyor, onları günah ve şirk kirlerinden arındırıyor ve onlara Kitabı ve Kitaptaki hükümleri pratik hayata uygulama bilgisi olan hikmeti öğretiyor.

Oysa onlar, bundan önce apaçık bir sapkınlık ve dalâlet içinde idiler.

Böyle ilâhî nimetlerle taltif edilmiş olan bir toplum, Kur'ân'ın ve Peygamber'in emirlerini uyguladığı sürece, kâfirler karşısında asla yenilgiye uğramaz:
Kadri Çelik Allah, mesajlarını onlara iletmek, onları arındırmak ve onlara ilahi kelamı ve hikmeti öğretmek için içlerinden kendileri gibi (beşerden) bir elçi çıkararak müminlere lütufda bulunmuştur; halbuki daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
Mahmut Kısa Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu onların içinden bir Peygamber gönderdiği zaman; o Peygamber, müminlere Tanrı âyetlerini okumada, onları arıtmada, onlara kitap ve hikmet öğretmede ve onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Muhammed Esed Doğrusu Allah, ayetlerini onlara okumak, onları arındırmak, ilahi kelamı ve hikmeti onlara öğretmek için içlerinden bir elçi çıkararak mü'minlere ihsanda bulunmuştur; oysa ki daha önce apaçık bir sapıklık içerisinde bulunuyorlardı.
Mustafa İslamoğlu Andolsun ki, Allah Teâlâ mü'minleri minnettar buyurdu. Çünkü içlerinde kendilerinden bir peygamber gönderdi ki onlara Hak Teâlâ'nın âyetlerini okuyor ve onları tezkiye ediyor ve onlara kitap ve hikmet talim buyuruyor. Halbuki bundan evvel apaçık bir dalâlet içinde bulunmuş idiler.
Ömer Nasuhi Bilmen Andolsun ki, Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Çünkü onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini tertemiz yapıp arıtan, kitap ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Halbuki onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Ömer Öngüt Allah, müminlere; onlara ayetlerini okuyan, arındıran, kitap ve hikmeti öğreten aralarından bir peygamber göndermekle büyük lütufta bulunmuştur oysa, bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Şaban Piriş Andolsun Allah; müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve Hikmeti (problem çözme bilimini/insanlara faydalı bilgiyi) öğreten, bir peygamber göndermekle, büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Sadık Türkmen Allah, müminlere kendi özlerinden bir peygamber göndermekle onlara karşı lütufta bulundu. Bu peygamber onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları arındırıyor, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretiyor. Oysa onlar daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Seyyid Kutub Gerçekten Allah, kendi içlerinden birini, onlara âyetlerini okuması, Onları her türlü kötülüklerden arındırması, Kendilerine kitap ve hikmeti öğretmesi için resul yapmakla, müminlere büyük bir lütuf ve inâyette bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar besbelli bir sapıklık içinde idiler.
Suat Yıldırım Andolsun ki, Allâh, mü'minlere büyük lutufta bulundu: Zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allâh'ın âyetlerini okuyan, kendilerini yücelten ve kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderdi.
Süleyman Ateş Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lutufta bulunmuştur. (Ki o) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Süleymaniye Vakfı Allah, içlerinden bir elçi çıkararak bu müminlere iyilikte bulundu. Bu Elçi onlara Allah’ın âyetlerini okur, onları geliştirir, onlara Kitabı ve hikmeti öğretir. Onlar daha önce açık bir sapkınlık içindeydiler.
Tefhim-ul Kuran İçlerinden, kendilerine Onun âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamberi göndermekle, Allah mü'minlere gerçekten pek büyük bir lütufta bulunmuştur. Yoksa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydi.
Ümit Şimşek Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.
Yaşar Nuri Öztürk Andolsun ki Allah, mü'minlere kendi içlerinden bir Resul göndermekle onlara lutufda bulunmuştur. Onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğretiyor. Halbuki onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.

Sureler
Sayfa 50
Mushaf
Âl-i İmrân Suresi
İlgili Sure
Ayetler