|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ي خَلَقَۚ (1-2) Oku, Rabbin ismiyle ki, o yaratmıştır. İnsanı bir uyuşmuş kandan yaratmıştır. |
1 |
|
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍۚ (1-2) Oku, Rabbin ismiyle ki, o yaratmıştır. İnsanı bir uyuşmuş kandan yaratmıştır. |
2 |
|
اِقْرَأْ وَرَبُّكَ الْاَكْرَمُۙ Oku, ve Rabbin bînihaye kerem sahibidir. |
3 |
|
اَلَّذ۪ي عَلَّمَ بِالْقَلَمِۙ Ki O, kalem ile öğretmiştir, |
4 |
|
عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْۜ İnsana bilmediği şeyleri bildirmiştir. |
5 |
|
كَلَّٓا اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغٰىۙ (6-7) Sakın. Şüphe yok ki, insan elbette azar. Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce. |
6 |
|
اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنٰىۜ (6-7) Sakın. Şüphe yok ki, insan elbette azar. Kendisini ihtiyaçtan kurtulmuş görünce. |
7 |
|
اِنَّ اِلٰى رَبِّكَ الرُّجْعٰىۜ Muhakkak ki dönüş, ancak Rabbinedir. |
8 |
|
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يَنْهٰىۙ (9-10) O kimseyi gördün mü ki, men ediyordu? Bir kulu namaz kıldığı vakit. |
9 |
|
عَبْداً اِذَا صَلّٰىۜ (9-10) O kimseyi gördün mü ki, men ediyordu? Bir kulu namaz kıldığı vakit. |
10 |
|
اَرَاَيْتَ اِنْ كَانَ عَلَى الْهُدٰىۙ Gördün mü, eğer hidâyet üzere olmuş ise. |
11 |
|
اَوْ اَمَرَ بِالتَّقْوٰىۜ Veya takvâ ile emretmiş ise. (Artık, o menedilir mi?) |
12 |
|
اَرَاَيْتَ اِنْ كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ Gördün mü, eğer tekzîp eder ve yüz çevirirse (iyi mi yapmış olur?) |
13 |
|
اَلَمْ يَعْلَمْ بِاَنَّ اللّٰهَ يَرٰىۜ Bilmez mi ki Allah Teâlâ şüphe yok görür. |
14 |
|
كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ۬ لَنَسْفَعاً بِالنَّاصِيَةِۙ Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir. |
15 |
|
نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍۚ Yalancı, günahkâr olan bir alnı. |
16 |
|
فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۙ Artık, o, encümeni çağırsın. |
17 |
|
سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَۙ Biz de çağıracağızdır zebanîleri. |
18 |
|
كَلَّاۜ لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ Hayır hayır. Ona itaat etme. Ve secde et ve Yaklaş. |
19 |