|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ Tenzih et Rabbinin yüce adını. |
1 |
|
اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ (2-3) O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni! O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni! |
2 |
|
وَالَّذ۪ي قَدَّرَ فَهَدٰىۙۖ (2-3) O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni! O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni! |
3 |
|
وَالَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ الْمَرْعٰىۙۖ (4-5) O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni! |
4 |
|
فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ (4-5) O, yeşillikleri çıkarıp sonra da onu kara kuru bir çöpe çevireni! |
5 |
|
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ (6-7) Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir. |
6 |
|
اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفٰىۜ (6-7) Bundan böyle sana Kur’ân okutacağız da sen unutmayacaksın. Ancak Allah’ın dilediği müstesna. Çünkü O, size göre açık ve net olanı da, gizli olanı da pek iyi bilir. |
7 |
|
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرٰىۚ Seni en kolay olana muvaffak edeceğiz. |
8 |
|
فَذَكِّرْ اِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرٰىۜ O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et! |
9 |
|
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشٰىۙ Allah’a saygı duyacak olan, nasihati düşünüp ders alır. |
10 |
|
وَيَتَجَنَّبُهَا الْاَشْقٰىۙ Ama pek bedbaht olan ise ondan kaçınır. |
11 |
|
اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْـكُبْرٰىۚ Böyle olanlar âhirette, en büyük ateşe girer. |
12 |
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür. |
13 |
|
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ (14-15) Kendisini kötülüklerden arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer. |
14 |
|
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ (14-15) Kendisini kötülüklerden arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan, felaha erer. |
15 |
|
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۘ Fakat bilakis siz dünya hayatını ve zevklerini tercih ediyorsunuz. |
16 |
|
وَالْاٰخِرَةُ خَيْرٌ وَاَبْـقٰىۜ Halbuki âhiret mutluluğu daha üstün, daha hayırlı, hem de ebedîdir. |
17 |
|
اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ (18-19) Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir. |
18 |
|
صُحُفِ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى (18-19) Bu, elbette önceki sahifelerde, İbrâhim ile Mûsâ’ya verilen sahifelerde de bildirilmiştir. |
19 |