Sureler
Mealler
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Ey insan! Sonsuz kudret ve yücelik sahibi Rabb'inin ismini tüm evrene ilan ederek hem kalbinle, hem söz ve davranışlarınla tesbih et. Tasavvur edilebilecek her yüceliğin üstünde yüceliğe sahip olan Rabb'inin ismini övgüyle anıp yücelterek ve O'nun buyruklarını, hükümlerini daima yüreğinde ve gündeminde canlı tutarak en içten dua ve yakarışlarla zikret.
2 O Allah ki hayatı ve evreni yoktan var etti ve tüm varlıkları yaratılış amacına uygun şekilde düzenledi.
3 O Allah ki, evrene yerleştirdiği yasalar çerçevesinde, her şeyi mükemmel bir ölçü ve dengeyle ayarladı ve her varlığı belli özellik ve fonksiyonlarla donatarak insana, varoluş gayesine giden yolu gösterdi.
4 O Allah ki, rengârenk çiçekleri, tatlı meyveleri ve huzur veren manzarasıyla seyrine doyum olmayan yemyeşil bitkileri yetiştirdi.
5 Ve sonunda onu, kuruyup kararmış çöp yığınına çevirdi. İşte bu göz kamaştıran dünya nimetleri de bir gün böyle yok olup gidecektir. Öyleyse, dünyanın gelip geçici nimetlerine takılıp kalmamalı, seni ebedi âhiret yurdunda gerçek kurtuluşa iletecek rehbere, bu ilâhî kelâma sımsıkı sarılmalısın. Bunun için:
6 Eğer sen samimî bir kalple Kur'an'a yönelirsen, sana bu kitabı bizzat Biz okutacağız ve sen öğrendiklerini unutmayacaksın.
7 Allah'ın unutturmayı dilediği bilgiler hariç. Çünkü insanın bilgisi sınırlıdır. Oysa O, yaratılmışların kavrayışına açık olanları da en mükemmel şekilde bilir, gizli kalanları da.
8 Böylece, bu mesajı doğru anlaman, uygulaman ve başkalarına tebliğ etmen için Biz sana yardımcı olacak, dosdoğru cennete götüren bu kolay yolda sapmadan, kaymadan yürümen için sana bütün zorlukları kolaylaştıracağız.
9 Öyleyse, öğüt faydalı olacaksa, öğüt ver. İnsanları tatlı dille, güzel öğütlerle Rabb'inin yolu çağır. Buna rağmen hakikati inatla reddedenler olursa, üzülme, sen onların inanmamalarından sorumlu değilsin. Öyle kimselerle kısır tartışmalara girerek vaktini ve enerjini boş yere harcama. Bunun yerine, çağrına kulak verecek tertemiz gönüllere ulaşıncaya dek, bıkıp usanmadan tebliğine devam et. O zaman göreceksin ki:
10 Allah'a saygı duyan ve onun azabından korkan kimse, okuduğun ayetlerden öğüt alıp Rabbinin çağrısına uyacaktır.
11 Mutsuzluğu tercih eden ve azaba müstahak olan kişi ise, bu öğütten yüz çevirecektir.
12 O ki, cehennemde en büyük ateşe girecek.
13 Ve orada öyle amansız bir cezaya mahkûm edilecek ki, ne ölüp kurtulacak, ne de doğru dürüst yaşayacak.

İman edenlere gelince:
14 O gün kesinlikle kurtuluşa erecektir, günah kirlerinden arınan,
15 Ve Rabb'inin ismini anıp namazını kılan.
16 Ne var ki, siz ey gafiller, dünya hayatının basit ve gelip geçici zevklerini sonsuz âhiret nimetlerine tercih ediyorsunuz.
17 Oysa âhiret nimetleri, hem dünyadakilerden daha kıymetli, hem de süreklidir.

O halde, ey insanlar! Bütün Peygamberlerin bir sancak gibi elden ele taşıyıp getirdikleri mükemmel inanç sistemini yeniden ve tüm berraklığıyla ortaya koyan son ilâhi çağrıya kulak verin:
18 Hiç kuşkusuz bu Kitapta anlatılanlar, önceki kutsal sahifelerde bildirilmiş olan evrensel mesajların aynısıdır.
19 Yani tevhid mücadelesinin birer sembolü olan İbrahim'e ve Musa'ya gönderilen sahifelerde dile getirilen mesajlardır.
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ 1
اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ 2
وَالَّذ۪ي قَدَّرَ فَهَدٰىۙۖ 3
وَالَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ الْمَرْعٰىۙۖ 4
فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ 5
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ 6
اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفٰىۜ 7
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرٰىۚ 8
فَذَكِّرْ اِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرٰىۜ 9
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشٰىۙ 10
وَيَتَجَنَّبُهَا الْاَشْقٰىۙ 11
اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْـكُبْرٰىۚ 12
ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ 13
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ 14
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ 15
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۘ 16
وَالْاٰخِرَةُ خَيْرٌ وَاَبْـقٰىۜ 17
اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ 18
صُحُفِ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى 19
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ
Ey insan! Sonsuz kudret ve yücelik sahibi Rabb'inin ismini tüm evrene ilan ederek hem kalbinle, hem söz ve davranışlarınla tesbih et. Tasavvur edilebilecek her yüceliğin üstünde yüceliğe sahip olan Rabb'inin ismini övgüyle anıp yücelterek ve O'nun buyruklarını, hükümlerini daima yüreğinde ve gündeminde canlı tutarak en içten dua ve yakarışlarla zikret.
1
اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ
O Allah ki hayatı ve evreni yoktan var etti ve tüm varlıkları yaratılış amacına uygun şekilde düzenledi.
2
وَالَّذ۪ي قَدَّرَ فَهَدٰىۙۖ
O Allah ki, evrene yerleştirdiği yasalar çerçevesinde, her şeyi mükemmel bir ölçü ve dengeyle ayarladı ve her varlığı belli özellik ve fonksiyonlarla donatarak insana, varoluş gayesine giden yolu gösterdi.
3
وَالَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ الْمَرْعٰىۙۖ
O Allah ki, rengârenk çiçekleri, tatlı meyveleri ve huzur veren manzarasıyla seyrine doyum olmayan yemyeşil bitkileri yetiştirdi.
4
فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ
Ve sonunda onu, kuruyup kararmış çöp yığınına çevirdi. İşte bu göz kamaştıran dünya nimetleri de bir gün böyle yok olup gidecektir. Öyleyse, dünyanın gelip geçici nimetlerine takılıp kalmamalı, seni ebedi âhiret yurdunda gerçek kurtuluşa iletecek rehbere, bu ilâhî kelâma sımsıkı sarılmalısın. Bunun için:
5
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ
Eğer sen samimî bir kalple Kur'an'a yönelirsen, sana bu kitabı bizzat Biz okutacağız ve sen öğrendiklerini unutmayacaksın.
6
اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفٰىۜ
Allah'ın unutturmayı dilediği bilgiler hariç. Çünkü insanın bilgisi sınırlıdır. Oysa O, yaratılmışların kavrayışına açık olanları da en mükemmel şekilde bilir, gizli kalanları da.
7
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرٰىۚ
Böylece, bu mesajı doğru anlaman, uygulaman ve başkalarına tebliğ etmen için Biz sana yardımcı olacak, dosdoğru cennete götüren bu kolay yolda sapmadan, kaymadan yürümen için sana bütün zorlukları kolaylaştıracağız.
8
فَذَكِّرْ اِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرٰىۜ
Öyleyse, öğüt faydalı olacaksa, öğüt ver. İnsanları tatlı dille, güzel öğütlerle Rabb'inin yolu çağır. Buna rağmen hakikati inatla reddedenler olursa, üzülme, sen onların inanmamalarından sorumlu değilsin. Öyle kimselerle kısır tartışmalara girerek vaktini ve enerjini boş yere harcama. Bunun yerine, çağrına kulak verecek tertemiz gönüllere ulaşıncaya dek, bıkıp usanmadan tebliğine devam et. O zaman göreceksin ki:
9
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشٰىۙ
Allah'a saygı duyan ve onun azabından korkan kimse, okuduğun ayetlerden öğüt alıp Rabbinin çağrısına uyacaktır.
10
وَيَتَجَنَّبُهَا الْاَشْقٰىۙ
Mutsuzluğu tercih eden ve azaba müstahak olan kişi ise, bu öğütten yüz çevirecektir.
11
اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْـكُبْرٰىۚ
O ki, cehennemde en büyük ateşe girecek.
12
ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ
Ve orada öyle amansız bir cezaya mahkûm edilecek ki, ne ölüp kurtulacak, ne de doğru dürüst yaşayacak.

İman edenlere gelince:
13
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ
O gün kesinlikle kurtuluşa erecektir, günah kirlerinden arınan,
14
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ
Ve Rabb'inin ismini anıp namazını kılan.
15
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۘ
Ne var ki, siz ey gafiller, dünya hayatının basit ve gelip geçici zevklerini sonsuz âhiret nimetlerine tercih ediyorsunuz.
16
وَالْاٰخِرَةُ خَيْرٌ وَاَبْـقٰىۜ
Oysa âhiret nimetleri, hem dünyadakilerden daha kıymetli, hem de süreklidir.

O halde, ey insanlar! Bütün Peygamberlerin bir sancak gibi elden ele taşıyıp getirdikleri mükemmel inanç sistemini yeniden ve tüm berraklığıyla ortaya koyan son ilâhi çağrıya kulak verin:
17
اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ
Hiç kuşkusuz bu Kitapta anlatılanlar, önceki kutsal sahifelerde bildirilmiş olan evrensel mesajların aynısıdır.
18
صُحُفِ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى
Yani tevhid mücadelesinin birer sembolü olan İbrahim'e ve Musa'ya gönderilen sahifelerde dile getirilen mesajlardır.
19

Sureler

Mealler