|
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla |
|
|
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْاَعْلٰىۙ Rabbinin o yüce ismini tesbih et. [748] [749] |
1 |
|
اَلَّذ۪ي خَلَقَ فَسَوّٰىۙۖ (2-5) Yaratıp düzene koyanın, her şeyi ölçüyle yapıp doğasına göre görevini belirleyenin, yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çevirenin ismini tesbih et. |
2 |
|
وَالَّذ۪ي قَدَّرَ فَهَدٰىۙۖ (2-5) Yaratıp düzene koyanın, her şeyi ölçüyle yapıp doğasına göre görevini belirleyenin, yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çevirenin ismini tesbih et. |
3 |
|
وَالَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ الْمَرْعٰىۙۖ (2-5) Yaratıp düzene koyanın, her şeyi ölçüyle yapıp doğasına göre görevini belirleyenin, yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çevirenin ismini tesbih et. |
4 |
|
فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ (2-5) Yaratıp düzene koyanın, her şeyi ölçüyle yapıp doğasına göre görevini belirleyenin, yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çevirenin ismini tesbih et. |
5 |
|
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ (6-7) Bundan böyle seni okutacağız; artık Allah'ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah açığı ve gizleneni bilir. |
6 |
|
اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفٰىۜ (6-7) Bundan böyle seni okutacağız; artık Allah'ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah açığı ve gizleneni bilir. |
7 |
|
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرٰىۚ (8-9) Başarıya giden yolu sana kolaylaştıracağız. O halde öğüt ver, çünkü öğüdün mutlaka faydası olacaktır. |
8 |
|
فَذَكِّرْ اِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرٰىۜ (8-9) Başarıya giden yolu sana kolaylaştıracağız. O halde öğüt ver, çünkü öğüdün mutlaka faydası olacaktır. |
9 |
|
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشٰىۙ Allah'a saygılı olan, öğüt alır. |
10 |
|
وَيَتَجَنَّبُهَا الْاَشْقٰىۙ (11-13) En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar. |
11 |
|
اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْـكُبْرٰىۚ (11-13) En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar. |
12 |
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ (11-13) En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar. |
13 |
|
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ (14-15) Temizlenenler, Rabbinin adını anıp O'na dua edenler, kesinlikle kurtuluşa erecektir. |
14 |
|
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّه۪ فَصَلّٰىۜ (14-15) Temizlenenler, Rabbinin adını anıp O'na dua edenler, kesinlikle kurtuluşa erecektir. |
15 |
|
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَاۘ (16-17) Aksine siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret hayatı daha üstün ve daha kalıcıdır. |
16 |
|
وَالْاٰخِرَةُ خَيْرٌ وَاَبْـقٰىۜ (16-17) Aksine siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret hayatı daha üstün ve daha kalıcıdır. |
17 |
|
اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ (18-19) Şüphesiz bunlar, önceki sayfalarda, İbrâhim'in ve Mûsâ'nın sayfalarında da vardı. [750] |
18 |
|
صُحُفِ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى (18-19) Şüphesiz bunlar, önceki sayfalarda, İbrâhim'in ve Mûsâ'nın sayfalarında da vardı. [750] |
19 |